(Mevlana
Hazretleri Aşkı anlatıyor)
Başımızı
ayak edindik de (Büyüklenmekten vazgeçip, hakiki Allah
dostu büyüğümüzün yönlendirmesiyle ve ona hizmet eden kişi olarak),
ırmağı (Kolaylığı olmayan engelden) aştık;
Bütün
bir âlemi birbirine kattık da tezce âlemden dışarı fırladık.
Baldırımızın
altındaki aşk Burak’ı (Aracına), Arş’ın Burak’ıydı
(Göğün en yüksek katına gidebilen araçtı);
Bir
sıçradık, gökyüzüne varıverdik.
Nelik-nitelik
âlemini (Özellikleri tarif edilebilen madde ve mana
dünyasını) zerreler gibi birbirine kattık da o neliksiz-niteliksiz (Özellikleri tarif edilemeyen) padişahın tahtına dek at
sürdük (Görmek için bulunduğu yere ulaştık).
İnsan
anlayışı da, insan vehmi de, insan aklı da, hepsi yola dökülüp saçıldı;
Çünkü
insanı çevreleyen altı yönü (Yukarı-aşağı-sağ-sol-ön-arka)
de aştık biz.
İlk
konak olarak kanlarla dolu bir deniz göründü, kanlı ayaklarımızla dalgaları
aşıp geçtik.
O
Leyla’nın Mecnun’larının bulunduğu sınıra gelince atımız serkeşlik etti (İnatçılık etti, isyan etti), zapt edemedik (Tutamadık, hâkim olamadık), Mecnun’un (Âşık olmanın da) sınırını da aştık.
Kaarun’a
benzeyen (Kişinin ölçüsüz ve kuralsız isteklerini yapma
olanağı veren) nefis, bizim bu çalışıp çabalamamızla yerin dibine geçti;
Ondan
sonra da ercesine Kaarun’un hazinesine (Kurallara ve
ölçülere göre kullanılan olanaklara) doğru at sürdük biz.
Çöllerde,
yazılarda, onun ışığıyla aştığımız yollardan bir zerresini bulsa çöl de
canlanırdı, yazı da.
Gizlenmiş,
saklanmış incilerin bulunduğu hazinelere varıncaya dek inci (Şekil değiştirmeyen asil değerler) gibi değerli nice (İnciye benzeyen)
sedefleri taşlar altında ezdik (İnciye benzeyen ancak
inci olmayan değerleri yok ettik).
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Ben
demekten ve benliğin oluşturduğu büyüklenme hastalığından, geçici güvencelerden
kurtulmadıkça görünmeyen engelleri aşamayacağımızı öğrendik.
2.
Bizi
kontrol eden sınırlayan ortamdan çıkmak için hakiki Allah dostu bulmamız ve
onun aydınlattığı ve yönlendirdiği yoldan ilerlememiz, bizim yıllarca engel
gördüğümüzü aşabilmenin yollarını öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri gibi özellikleri önemsemeyip kararlılıkla Allah’a ulaşma ve Allah
dostlarını tanıma yolunda ilerleme yapmamız gerektiğini öğrendik.
4.
Gerçek
hazinenin nefsi isteklerle elde edilmediğini, nefsi isteklerin geçici olduğunu
öğrendik.
5.
Aşkın
ışığıyla canlanma olacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Gizlenmiş
hazinelere ulaşılıncaya kadar, küçük ve sahte değerlerle oyalanmamamız, elimde
değersiz ne varsa yok ederek kendimize yük etmememiz gerektiğini öğrendik,
anladık.
(Geyik avlamaya giden avcı tavşanı görse bile tavşana ateş
etmez, ateş ederse oyalanır ve geyik tüfek sesinden kaçar uzaklaşır)
*
RAVLİ