(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
4470.
Şu Ay da kim oluyor bizim Ay yüzlü güzelimize karşı?
Ay
yüzlümüzün alımı, güzelliği karşısında en büyük kutsuz yıldız bile kendi
göğünde en büyük kutlu yıldız kesildi.
Gir
içeriye a neşenin, sevincin temelinin temeli;
Neşelen, sevin.
Ak
içeriye a abıhayatın abıhayatı,
Neşelen, sevin.
Dirilik
seni görse son güne dek ölmez;
Ölü
bile seni görse bilir ki cansın sen;
Neşelen, sevin.
Böylece
her an o ebedi şarabı sunadır (Tanrı şarabını ikram et)
da elden çıkalım, kendimizden geçelim;
Bundan
ötesini artık sen bilirsin;
Neşelen, sevin.
Bir
amaç olan toprağımızda işte, şuracıkta açtığın yaranın izi;
A
iz, neşeli yaşa, a nişancı;
Neşelen, sevin.
A
devlet kuşu, gölgen Kafdağı’nı bile kanatlandırdı;
A
o dünyanın güzel yüzlü devlet kuşu,
Neşelen, sevin.
Hem
iş erisin, hem nazik-nazeninsin (Saygılısın, ince
yapılısın), hem mumsun (Çevreni aydınlatan),
hem şarapsın (Zevk ne neşe verirsin);
Hem
dünyasın, hem gizlisin, hem apaçık meydandasın;
Neşelen, sevin.
Her
an o dünyanın hediyelerini getiriyorsun, getir-getir, pek hoş getiriyorsun;
Neşelen, sevin.
Sarhoşların
canları, pılılarını-pırtılarını senin tarafına çekmede;
Tattır
onları, çek onları;
Pek
hoş çekiyorsun;
Neşelen, sevin.
A
dünyayı neşelendiren, sevindiren, a yeryüzünü baştan başa define haline
getiren, sonucu yeryüzü, sana der ki;
“
A gökyüzünün eri,
Neşelen, sevin.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems Hazretlerini tanımakla çok kazancımız olacağını, güzellikler sahibi
olacağımızı öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
dostu Şems Hazretlerini görmek, tanımak istemenin insana neşe ve sevinç
verdiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ