14 Mayıs 2017 Pazar

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 4260 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)

4260. Yokluk güneşini sal varlık âlemine de herkesi cennete de aldırış etmez, cehennemden de korkmaz bir hale gelir.

Yoksullukla (Sadece Allah’a muhtaç olduklarını söyleyerek) övünenleri can korkusundan kurtar;
Ressamın uğruna bütün şu resimleri, şekilleri kırıver.

Yüz binlerce kişinin kanını dökmüş olan kahramanın canından, ölümsüz, zevalsiz (Kaybolup gitmeyen) devlet ateşiyle dumanlar çıkar.

Lütuflarındaki bu sırları, işin ta üzerine dalıp yoklukta mahvolan, varlığından tamamıyla geçip giden kişi anlar.

Gönlün, o kıvılcımlı ateşte kızıl altın gibi güldüğünü gören kişi, çekinmeden, tiksinmeden canını mahveder gider.

Hey gidi hey, sen asıl altın, inci madenindensin;
Artık dünyadaki kimyalara başvurmak ayıptır sana.

Toprak beden, Tebrizli Şems yüzünden baştanbaşa bir kimya kesildi;
O kimyanın parıltısını onların bakırına vurdur da hepsi altın olsun.

Arkadaş, başını kaldır da altın gibi sapsarı yüzüme bak;
Can verdim ben, ama gene de kalkana az ok at.

Şu ciğerim, oklardan oklu kirpinin sırtına döndü;
Aşkın ciğeri olsaydı aşkın da acırdı bana.

Ciğerden vazgeçtim ben, ne istersen ol de;
Bu sözden başka bir söz söylersem ağzıma vur.
                              ***
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Allah’a kendisini muhtaç olarak gören kişinin bulunduğu makamda can korkusunun kalmayacağını öğrendik.
2.    Dünyanın kişiyi bağlamış olduğu bağlardan kendisini kurtaran, sadece Allah’a muhtaç olduğunun bilincine varan kişinin Allah’ın sırlarını anlayabileceğini öğrendik.
3.    Allah’ın etkisini ve yetkisini bilen kişinin başka güç ve yetki arayışına girmeyeceğini öğrendik.
4.    Gelişmemizin ve değişmemizin aslında kendi aslımıza dönüş olduğunu anlamamız ve kavramamız için Şems hazretlerinin gerçekliklerini kabul etmekle, onun nurlu yüzünü görmekle olacağını öğrendik.
                                     *
İşte böyle yaren;
Başımızı aşağı eğip yerdekileri toplamaktan vazgeçmemiz, başımızı yukarı kaldırıp Allah için can vermişlerin yüzlerine bakmamız gerektiğini, onların yüzündeki nuru, aydınlığı, ışıltıyı, parlaklığı görmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar