4 Mayıs 2017 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 4070 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerin etkisini anlatıyor)

4070. O yardım, o lütuf (Karşılıksız iyilik), padişah Salâddin’dir (Sarraf Şeyh);
O, bir Yusuf’tur ki (Güzel ve asil yaratılmıştır) mezatta müşterisi ancak Mısır azizi (Ermişi, ereni) olabilir.

Dün, âşıklar meclisinde saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişi) de beydi, çalgıcı da;
Birbirimize girdik (Birbirimizden ayrı olmayacak kadar birleştik), çünkü tut-kap günüydü (Allah dostların yanında getirecekleri kişilerin kabul olunacağı gündü).

Bu coşkunluğumuzu görünce araya, akıl girdi amma düşünceli aklın öylesine ateşte (Aşk ateşinin kızıştığı yerde) yeri mi olur?

Âşıkları avlamada yüzlerce can gözü tuzak kurmuştu;
Aşk yayından binlerce ok (Yeni âşıkları avlamak için) uçuyordu.

Ejderha gibi ceylan, meydanı tozutmaya başladı Aslanlar bile onun karşısında değersiz birer dağ keçisiydi sanki.

Orda ihtiyar bir adam gördüm;
Gözleri kan çanağına dönmüştü, saçı-sakalı süt gibi bembeyazdı.

Bir de gördüm ki o ceylan, hemencecik onun yanına koştu;
Gökler birbirinden ayrıldı;
Sanki bu bir düzendi.

Kavgadan gürültüden güneş kâsesi de kırıldı, Ay kâsesi de;
Çünkü sarhoşların sağrakları (Büyük kadehleri), adam-akıllı doluydu.

Kutlu cana, bu haller nedir diye sordum;
Dedi ki:
“Kendimde değilim, ben de bilmiyorum, fakat hep o ihtiyarın fitnesi bunlar.

A Tebrizli Şems, sarhoşların halini gene sen bilirsin;
A efendim, bir kusur ettiysem bağışla;
Ne gönlüm var, ne elim.”
                                ***
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1. Dostların sema yaparken akıl ve düşünceyle açıklanamayacak mutluluk yaşadıklarını, birbirisi arasında mesafe bırakmadıklarını, her ne kazanılmışsa, her ne görülmüşse, her ne yaşanmışsa hep beraber yaşandığını, kazanımların aynı miktarda olduğunu öğrendik.
                                     *
İşte böyle yaren;
Tanrı sözlerinin şarap gibi tesir edip orada duyanların sarhoş olduklarını, kendilerinden geçtiklerini kaybedilmeyen mutluluk ve kutluluk kazandıklarını öğrendik, anladık.
                                   *

RAVLİ

Popüler Yayınlar