19 Mayıs 2017 Cuma

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 4460 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)

4460. Can ayağına aşağılık bir demirdir bağlamışsın, her gün, Kaarun’unla (Lidya’nın son kıralı Mö.560-540 yılları arasında krallık yapmıştır, ilk parayı yaparak ve zengin olarak tarihe geçmiştir) biraz daha dibe batıp gitmedesin.

Gönül denizinin kıyısında oturmuş bir Yunus gördüm;
Nasılsın dedim, kendi töresince bana cevap verdi de.

Dedi ki:
“ Şu denizde bir balığın gıdasıydım;
Nun harfi gibi büküldüm de sonunda kendi kendimin Zü-n-Nun’u (Balıkçı, balık sahibi) oldum;

Bundan böyle bana nasılsın deme, nelikten-nitelikten (Başkalarına ispat etmek için uğraşmaktan) geç;
Kendi kendisinin neliksiz-niteliksiz varlığı kesilen (Kendi kendine yeterli olan), nasıl olur da nelikten-nitelikten söz eder?

Şarabı (Üzümden yapılan şarabı) gamlılar (Üzüntü içinde olanlar) içer, bizim gönlümüzse şaraptan da hoş;

Yürü a saki (İnsan gönlüne Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan) afyonunu gam mahpuslarına (Üzüntü ile kendilerini hapsetmiş olanların uyuşması için) sun.

Bizim kanımız gama (Üzüntüyü) haram, gamın kanını dökmekse helal bize;
Çevremizde dönüp dolaşan gam, kendi kanına girer (Yok olur).

Şarap, gam-keder hastalarının betini, benzini (Yüz rengini) güle çevirir;
Bizim rengimiz zaten hoş, gül renkli beniz (Yüz çehresi) yeter bize.

Ölüler gibi, dirilip kalkmak için Sur’un üfürülmesini beklemiyorum ben;
Aşk, her an bana üfürüp yeni bir can vermede.

Cennette yeşil atlaslardan, ipekli kumaşlardan elbiseler verilecekmiş, ayaklara halhaller (Bilezikler) takılacakmış;
Aşk, bana bugün peşin olarak atlastan, ağır kumaşlardan elbiseler veriyor.

Dün müneccim (Yıldız falcısı), gördüm dedi, kutlu bir talihin (Şansın) var;
Evet dedim, doğru, fakat günden güne dolan, kendi dolunayımdan bu talih.
                             ***  
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Dünyaya ait varlık sahibi olmanın ve bu varlığa güvenmenin insanı kötü duruma düşüreceğini öğrendik.
2.    Başka birinin gıdası olmamak için kendi iç dünyamıza dönmemiz kendimiz kendimizi gıda yapmamız gerektiğini öğrendik.
3.    Kendi kendine yeterliliği sağlamayanın söz etme hakkının olamayacağını öğrendik.
4.    Allah ve dostlarını sevenlerin üzüntü içine düşmediklerini, hoşuna gitmeyen durumlar olunca bunların üzüm şarabına veya afyon uyuşturucusuna sığınmadıklarını öğrendik.
5.    Allah dostlarının her an ölüp yeniden dirilerek aşktan yeni bir can aldıklarını öğrendik.
                                     *
İşte böyle yaren;
Aşkın peşin olarak güzel koruyucu donanımlarla insanı donattığını öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar