(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
4460.
Can ayağına aşağılık bir demirdir bağlamışsın, her gün, Kaarun’unla (Lidya’nın son kıralı Mö.560-540 yılları arasında krallık
yapmıştır, ilk parayı yaparak ve zengin olarak tarihe geçmiştir) biraz
daha dibe batıp gitmedesin.
Gönül
denizinin kıyısında oturmuş bir Yunus gördüm;
Nasılsın
dedim, kendi töresince bana cevap verdi de.
Dedi
ki:
“
Şu denizde bir balığın gıdasıydım;
Nun
harfi gibi büküldüm de sonunda kendi kendimin Zü-n-Nun’u (Balıkçı, balık sahibi) oldum;
Bundan
böyle bana nasılsın deme, nelikten-nitelikten (Başkalarına
ispat etmek için uğraşmaktan) geç;
Kendi
kendisinin neliksiz-niteliksiz varlığı kesilen (Kendi
kendine yeterli olan), nasıl olur da nelikten-nitelikten söz eder?
Şarabı
(Üzümden yapılan şarabı) gamlılar (Üzüntü içinde olanlar) içer, bizim gönlümüzse şaraptan
da hoş;
Yürü
a saki (İnsan gönlüne Allah’ı sevdiren, Allah nuru
saçan) afyonunu gam mahpuslarına (Üzüntü ile
kendilerini hapsetmiş olanların uyuşması için) sun.
Bizim
kanımız gama (Üzüntüyü) haram, gamın kanını
dökmekse helal bize;
Çevremizde
dönüp dolaşan gam, kendi kanına girer (Yok olur).
Şarap,
gam-keder hastalarının betini, benzini (Yüz rengini)
güle çevirir;
Bizim
rengimiz zaten hoş, gül renkli beniz (Yüz çehresi)
yeter bize.
Ölüler
gibi, dirilip kalkmak için Sur’un üfürülmesini beklemiyorum ben;
Aşk,
her an bana üfürüp yeni bir can vermede.
Cennette
yeşil atlaslardan, ipekli kumaşlardan elbiseler verilecekmiş, ayaklara
halhaller (Bilezikler) takılacakmış;
Aşk,
bana bugün peşin olarak atlastan, ağır kumaşlardan elbiseler veriyor.
Dün
müneccim (Yıldız falcısı), gördüm dedi, kutlu
bir talihin (Şansın) var;
Evet
dedim, doğru, fakat günden güne dolan, kendi dolunayımdan bu talih.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Dünyaya
ait varlık sahibi olmanın ve bu varlığa güvenmenin insanı kötü duruma
düşüreceğini öğrendik.
2.
Başka
birinin gıdası olmamak için kendi iç dünyamıza dönmemiz kendimiz kendimizi gıda
yapmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Kendi
kendine yeterliliği sağlamayanın söz etme hakkının olamayacağını öğrendik.
4.
Allah
ve dostlarını sevenlerin üzüntü içine düşmediklerini, hoşuna gitmeyen durumlar
olunca bunların üzüm şarabına veya afyon uyuşturucusuna sığınmadıklarını
öğrendik.
5.
Allah
dostlarının her an ölüp yeniden dirilerek aşktan yeni bir can aldıklarını
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşkın
peşin olarak güzel koruyucu donanımlarla insanı donattığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ