18 Mayıs 2017 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 4450 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)

4450. Şu kervanda bulunanların her biri, kendi malını-mülkünü çalmak için yol keser;
Geri kal da kendi yükünün başında bulun.

Bunlar, geçici güzellik verirler, geçici aşk alırlar;
Şu iki kuru ırmağı geç de kendin, kendinin ırmağı ol.

Bu dostlar, elinden tutarlar da yokluğa dek çeke-çeke götürürler seni;
Elini çek onlardan da kendi kendinle oyuna giriş.

Bu güzeller, gönüldeki güzeli gizleyen perdedeki resimlerdir;
Perdeyi kaldır, gir içeriye de sevgilinle baş-başa kal.

Kendi güzelinle kal, güzelleş, güzel şeyler düşün;
İki (Madde ve mana) âlemden de vazgeç, kendi ülkende ol.

Yürü, benliğini arttıran şarapla sarhoşluk etme;
O ak-pak yüzü gör, aklını başına al.

Ariflerin (Çok anlayışlı ve sezgili kişilerin) mumları (Aydınlık veren kaynağın) da gönüllerden dışarıda değildir, sevgileri de;
Üzüm suyu içmez onlar, şarapları kendi kanlarıdır.

Dünyada herkes, bir Levla’ya (Sevilene) Mecnun (Çok seven) olmuştur;
Ariflerin her an Leyla’ları da kendileridir, Mecnun’ları da.

Bir an ona terazi kesiliyorsun, bir an bunun terazisiyle tartılıyorsun;
Bundan böyle kendin, kendinin terazisi ol da tartılı-düzenli bir hale gel.

Benlik Firavununu beden Mısır’ından dışarı atasan gönül evinde Musa’nı (Allah ile konuşanı, nuru göreni)  da görürsün, Hârun’unu (Reşit-Padişahı) da.
                             ***  
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Toplum içinde yaşayanların, yolculuk edenlerin, birbirinin malını çalmak için fırsat kolladığını, geçici dostluk, kendilerini güzel göstererek güven sağladıklarını, malımızı çalmak için fırsat kolladıklarını aklımızda tutmamız gerektiğini öğrendik.
2.    Toplumun tatlı güzel sözlerine kananların yokluğun dibine kadar gideceklerini, ellerinde alınacak bir şey kalmayıncaya dek oyunla soyulacaklarını öğrendik.
3.    Başkalarının tanımına ve yönlendirmesine göre değil de kendi güzelliğimizi, kendi yeteneğimizi tespit edip belirgin kılmak, sağlam bir biçimde yerleşik hale getirmemiz gerektiğini öğrendik.
4.    Kendi güzelliğimizin, yeteneğimizin benlik oluşturmasına ve ben merkezli davranmasına engel olmamız gerektiğini öğrendik.
5.    Kendi kendimizi öz eleştiriye alarak ve Tanrı ölçülerine göre ölçülerle düşünce ve davranışlarımızı tartmamız gerektiğini öğrendik.
6.    Vücudumuzdan ben ve ben merkezli düşünce ve davranışlardan temizlenirsek Allah dostlarını ve onları destekleyen yardımcılarını görebileceğimizi öğrendik.
                                     *
İşte böyle yaren;
Kendi kişiliğine önem veren, kişiliğini üstün görenin, kibirli davrananın, kendini beğenenin, kendisiyle ve sahip olduklarıyla övünenin kötü yürekli, suratsız biri olacağını öğrendik, anladık.

                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar