(Mevlana
Hazretleri Tanrı şarabının tesirini anlatıyor)
1660.
Kılıçlara çırçıplak atılan (Silahsız olarak öleceğini
düşünmeden önemsemeden inancı gereği silahlara doğru gitmesi) Sahâbe (Sahip çıkanlar), Muhammed-i Muhtar’ın sunduğu şarapla
sarhoştu, yıkılıp geçmişti kendinden.
Hayır,
yanlış söz bu:
Muhammed
saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan
kimse) değildi, bir kadehti (İnsanı kendinden
geçiren Allah sözlerinin toplandığı kişiydi);
Şarapla
dopdolu bir kadeh, iyi kişilere sakilik edense Tanrı’ydı.
Edhem
oğlu (İbrahim), hangi şarabı içmişti de sarhoşçasına
saltanattan da bezmişti, ülkeden de (Padişahlığı
bırakıp dervişliğe başlamış kişi).
Ne
sarhoşluktu o sarhoşluk ki biri kendimi tenzih (Bütün
kusurlardan uzak olduğumu açık) ederim noksan sıfatlardan diye bağırdı,
öbürü, ben Hakk’ım (Enel-Hakk) dedi darağacına
çıktı.
O
şarabın kokusuyla su, apaydın, tertemiz bir hale geldi, sarhoşlar gibi secdeler
ederek denizlere (Yerlere Allah’a şükrederek kapanarak
ululuğa, asilliğe, büyüklüğe) doğru gidiyor.
Bu
şarabın aşkıyla toprak, renkten renge boyanmada;
Bu
şarabın verdiği ısılıkla (Sıcaklıkla) ateşin
yanakları yalım-yalım parlamada.
İş
böyle değilse yel, neden yeşilliğin yaşayış arkadaşı kesildi, bağın-bahçenin
sır defterini gammazlamaya (Sırlarını, davranışlarını,
düşüncelerini gözleyip başkasına bildirmeye) koyuldu.
Bu
dört unsur (Toprak, su, ateş, rüzgâr),
birbiriyle karışıp birleşmeden ne de zevk alıyor;
Bitkiler,
insanlar, canlılar, hep bu dördünün sonucu.
Şu
Zenci (Karanlık) gecenin, ne de aklı-fikri alan
bir şarabı var ki halkı, bir kadehiyle işten-güçten alıkoymada.
Sanatkârın
lütuflarından (Ustalıkla yapılan iyiliklerin)
hangisini söyleyeyim
Onun
kudret denizinin (Allah’ın öncesiz gücünün) kıyısı-bucağı görünmez ki!
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
İyi kişilere
Allah’ın sevgisini verdiğini, kendini sevdirdiğini, kendisini sevenlere nurlar
saçtığını bu işleri bizzat Allah’ın yaptığını öğrendik.
2.
Peygamber
efendimizin dünyada olduğu zaman ona sahip çıkanlara öyle bir sarhoşluk
verdiğini, hiçbir korku insanda kalmayacak şekilde cesaret verdiğini öğrendik.
3.
Veli ve
evliyalarının Tanrı şarabından içtiklerini, ölüme en ufak korku duymadan
gittiklerini, ebedi olarak Allah ile yaşayacaklarını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Dünyada var olanların toprak, su, hava ve ateşin
karışımıyla meydana geldiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ