(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ine aşık olmayı anlatıyor)
1630.
Ne tuhaf ki ağaçlar gebe kaldı, fakat tıpkı Meryem gibi hani, ne sevgilileri
var, ne kocaları.
Binlerce
defa yeşilliği yaktı-yıktı (Yok etti) sonra gene
bezedi (Süsledi);
Bizimle
ne aşkı var, ne arayıp-tarar ki?
Bizim
varlığımız da onunla diri, yeşilliğinin varlığı da;
Onun
ne de latif (Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan),
ne de zarif (Görünüş ve biçim yönünden çekiciliği olan)
bir vücudu var.
Neden
diken silahtar olmuş, neden bulut suratını ekşitmiş?
Kızıl
gülün yüzlerce düşmanı var da o yüzden.
Ayna
önünde (Kendini görüyorsun), terazi elinde (İstediği kadar veriyorsun);
İster
sus, ister söyle;
Ancak
sevgili, dedi-koducu (İnsanları çekiştiren, kınayan)
bir huyu var, çok söylüyor diye benden (Mevlana
Hazretlerinden) kaçmada.
Bahçede
kızıl gülün bir hay-huyu var;
Ağzımı
koklayın diyor, ne kokuyor?
Bana
bir kadeh sundu da şarap içer misin dedi gül;
İçerim
elbette, ne diye içmeyecekmişim?
Benim
de ağzım var, boğazım var.
Zaten
”Rableri suvarır (Tertemiz bir içki içirir)” (İnsan suresi 21) lezzetindeki gayb şarabını içmek için
boğaza ne hacet?
Ağızsız-boğazsız
içegör (İçmeye devam et) o şarabı.
Ululuğunun
güneşine (Büyüklüğünden meydana gelen ışık ve
sıcaklığına) and olsun ki zerre-zerre her şey, aşk yüzünden kafdağının
altında bir sağrak (Büyük bir kadeh), bir kabak (Kabaktan yapılmış, şarap servis etmeye yarayan kepçe) saklamada.
Güle
sordum, kime gülüyorsun dedim;
Cevap
verdi, dedi ki:
“İki
kocalı (Madde ve mana) çirkine”
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Her an bir
güzelliğin yok olduğunu, başka bir güzelliğin meydana geldiğini, bu gidiş ve
gelişlerin sebebe bağlı olmadan olabileceğini öğrendik.
2.
Güzellerin ve
güzelliğin düşmanının her zaman olabileceğini öğrendik.
3.
Tebrizli Tanrı
Şems’inin kıyamete kadar yetkili ve etkili olduğunu öğrendik.
4.
Özünde kişinin ne
varsa kokusunun da, sözünün de, görünüşünün de özünde olanı göstereceğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Hem madde ile hem mana ile göze ve kulağa hoş gelmeyen
beraberlik içinde olan kişinin gülünecek duruma düşeceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ