(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’in
özelliklerini anlatıyor)
1510-
Güneşin ışığı vuran beden, sanma ki devlet kuşunun gölgesini umsun (İstesin), o gölgeyi dilesin.
Bil
ki Firavun’u öldüren Musa, bu şehirdedir;
Sopasını
görmüyorsun amma sopası var onun.
Eli,
gökyüzünün gemlerini daima kavrar (Sevk ve idaresine hâkim
vaziyettedir);
Çünkü
gönlünün parmağında vefa yüzüğü (Sevgi ve dostlukta
devamlılığını ve kararlığını gösteren görünür işaret) var onun.
Gamı,
derdi, cefa etmez;
Etse
bile helal olsun;
Su,
ne yaparsa yapsın, susuz, razıdır ona.
Suyun
cevri (Eziyeti), cefası (Yerinde ve doğru davranmayışın verdiği sıkıntı), susuzun yanıp
yakıldığı, su verecek kişiye âşık olduğu zaman, çektiği dertten, cefadan üstün
olamaz ya.
Seher
yeli, bahçede birkaç dalı kırsa ne çıkar?
Bağın-bahçenin
nesi varsa seher yelinden meydana gelmiş değil ya.
Aşk
şarabını içince bir de, gönlünde Peygamberlerin dağı-damgası bulunan
devlete-ikbale ermiş, kişiden, kebaba çağrılma, yanıp yakılmaya davet edilme
sesini duy.
Yeryüzü,
tam üç ay ağzını yummuştur, hiçbir şeycikler söylemez;
Fakat
her yer, içinde neler gizlidir, onu bilir.
İçinde
börülce bulunan, fasulye bulunan yerden sabah çağı, senin şeker kamışından biter.
Keremine
mazhar olup (Büyüklüğünden, ululuğundan, asilliğinden,
cömertliğinden iyiliğe kavuşmuş) bir dua kıblesi (İhtiyacına cevap veren yönü) bulan kişi, ne diye
duadaki dal gibi iki büklüm olmaz;
Bilmem
ki.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems Hazretlerinin koruması altına girmemiz, onun bize sağlayacağı olanaklardan
faydalanmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah’tan aşk şarabını içmiş, Allah’tan duyduğunu,
gördüğünü kullarına aktaran, olgunlaşmış kişinin gel, yaklaş, beri gel, daha
beri gel çağrılarını duymamız ve kendimize o kişiyi yaşam koçu yapmamız, yaşam
yönü-yolu etmemiz gerektiğini Hazreti Mevlana’dan öğrendik, anladık.
*
RAVLİ