14 Aralık 2016 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 1350 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
1350- Gene onun (Ulu kişinin) sayısız lütuflarına nail olursam (İyiliklerini görürsem) binlerce abıhayat (Ölümsüzlük) kaynağı elime düşer, sayıma girer.

Altın gibi sararmış yüzüme sordum;
Ne vakte dek dedim, böyle altın haline geleceksin;
Canım, şu sararıp solmandan (Korku-kuşku yüzünden parlaklık ve diriliği yitirmen yüzünden)  gene feryatlar etmede (Yüksek sesle bağırıp çağırmada).

Altın gibi ayarı tam bir sözle cevap verdi de dedi ki;
Ayarı tam gömüş  (Beyaz renkli) bedenli güzelim, tekrar gelinceye dek hep böyle altın gibi sapsarıyım ben.

Ona dedim ki:
O candan ayrıldıktan sonra nasıl oldu da diri kaldın, o güzel yüzlü tekrar gelince ne özür getireceksin ona?

Ben onu-bunu bilmiyorum, ancak şunu biliyorum:
Ah o Tabriz, ah…
Ateşinden gene gönlümden, sakının, sakının sesleri geliyor.
                           *
Yeniden işrete başlayayım (Mutluluktan kendimden geçeyim);
Çünkü ayağım defineye girdi;
O dayanılan, o güvenilen güzelin yüzünden bütün arkalar yüz-göz kesildi.

Artık gönül, tekrar döner, gelir diye ümide kapılıp oturmayayım;
Aşk mahallesine giden gönül, nerden geri gelecek?

Aşkın yanından ateş gibi memurlar geliyor bana;
Aşkın yanına kaçayım, çünkü bütün fitneler zaten ondan meydana geldi.

Şarabından (Verdiğin mutluluktan) başımda ne göz kaldı, ne gözde uyku;
Yoksa başım, o arı-duru şarabı (Her şeyden arınmış temiz Allah sevgisi, Allah nuru) sunup duran sakisinin (Sunan kişinin) eline mi düştü, şarap dolu bir kabak mı (Daha da fazlasını sunan mı) kesildi yoksa?

Aşk sofrasına geçtim oturdum, tuzunu-ekmeğini tattım;
Aşk, boğaz kesildi bana, kendimi bir lokma ettim yuttum (Ben ve benliği aşk yolunda yok ettim).
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretleri Allah’ın ululuk verdiği kişi olan Tebrizli Tanrı Şems’inden sayısız iyilik gördüğünü ölümsüzlüğün kaynaklarını eline geçirdiğini öğrendik.
2.    Allah’ın ululuk verdiği kişiyi görenlerin tekrar görmek arzusuyla yanıp-tutuştuklarını öğrendik.
3.    Ulu kimseyim tanımakla, onu sevip bağlanmakla, onunla dost olmaktan dolayı aşkı öğrendiğimizi, isteklerimizin aşkın olduğu yere gittiğini öğrendik.
                              *                                 
İşte böyle yaren;
Aşkın tadını-lezzetini tanıyanın, inanıp aldanıp kananın aşkı içselleştireceğini, ben ve ben merkezli davranışlardan kurtulup aşk insanı olacağımızı Hazreti Mevlana’dan öğrendik, anladık.
                               *                                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar