19 Aralık 2016 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 1440 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri doğru sözün doğru düşünce oluşturduğunu anlatıyor)
1440- Örümcek gibi düşünce dumanından (Düşünmekle daha çok oluşan belirsizlikten), düşünce tükürüğünden ağ (Tiksinti ve öfke tuzağı) örme artık;
Çünkü arayışları, argaçları (Koruma araçları) pek dayanıksız oluyor.

Yürü, düşünceyi kim verdiyse ver ona, gitsin;
Padişaha (Yönetene) bak, düşünceye bakma da padişah madenler (Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak) saçsın sana.

Çünkü sen sustun mu sözün, onun sözü olur;
Sen örüp dokumayı bıraktın mı örüp-dokuyan, yaratıcı Tanrı olur artık.

Gönlümü ayrılığının eline verme, yaraşmaz bu.
Şehidini öldürme a güzel, etme bunu, sana yaraşır bir iş değil bu.

Lütuflar ettin, keremler buyurdun da seçtin beni, niçin kaçtın öyleyse benden?
A vefalar (Sevgi ve dostlukla bağlanan, sevgi ve dostluğu devam ettiren) eden, yaraşmaz sana, cefa (Zulüm) etme bana.

Lütuf haznedârın (Tanrı hazinesinin görevlisi karşılıksız iyilikler verdi), bana kutluluk elbisesi verdi;
Böylesine bir kaftanı soyma bedenimden, yaraşmaz bu sana.

Gönül gibi tamamiyle yüzden ibaretsin, gönlün ardı yoktur;
Bizden yüz çevirme, yaraşmaz sana, ardını dönme (Yüz çevirme) bize.

Vuslatına dair bir sözdür, ettim de lütfun (İyiliğin) pek dedi, evet dedi;
Yaraşmaz sevgili, peki, evet dedikten sonra neden, niçin deme.

Sen şekerler, ballar madenisin;
Şeker, bal, acı söz söylemez;
Yüzümüze karşı acı sözler söyleme, yaraşmaz sana.

O sözleri söyle ki her biri candır sanki;
Şu gece vakti mumu gizleme, yaraşmaz bu sana.
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Düşüncenin kullanılan dile bağlı olarak toplumsal üretimle oluştuğunu, belirsizlik, öfke ve tiksinti oluşturan bir üretimi olduğunu öğrendik.
2.    Düşüncenin bilgi oluşması için öncelikle kavramların açıklanmasının gerekli ve önemli olduğunu, başkaları tarafından anlamaları ve anlaşılması için kavramların gerekli olduğunu öğrendik.
3.    Düşüncelerimizle ancak anladığımız şeyi dile getirdiğimizi öğrendik.
4.    Duyduklarımızı bize gösterilenleri algılarımızla genelleştirerek tasarladığımızı, aklımızla yaptığımız bu tasarıyı doğru kabul etmeye çalıştığımız için başkalarına anlatılarak onların onaylanması, söylediğimize kendimizin doğru bilgi olarak kabul etmesi için çaba sarf ettiğimizi öğrendik. 
5.    Etkileşimle zamanımıza kadar gelen doğru kaynaklar ve bilgiler olduğunu, bu bilgilerin sonuçlarının doğrulanarak ve beğenilerek zamanımıza kadar geldiğini öğrendik.
6.    Susmanın konuşmaktan daha kıymetli olduğunu, ham düşünceleri savunmak zorunda kalmadığımız anları yaşamak zorunda olmadığımızı öğrendik.
7.    Doğru ve hemen kabul edilen sözlerin Tanrı sözleri olduğunu, bu sözleri düşünmenin insana zevk verdiğini, doğru sonuçlarına şahit oldukça daha çok severek bağlanıldığını öğrendik.
8.    Allah dostlarının Allah sözlerini bize aktardığını, düşüncemize ve sonrası hareketlerimize doğru ve isabetli kararlar verdirip eserler meydana getirmemize sebep olduğunu öğrendik.
                              *                                 
İşte böyle yaren;
Kutluluk, mutluluk, doğruluk, zevk, heyecan, ebedi hayat isteyen kişinin Mevlana Hazretlerine, Şems Hazretlerine veya bunların dostlarını bulup yakınlaşarak ömrünü bu duygu ve düşünceler ışığıyla faydalı ve verimli bir hale getirmesi gerektiğini öğrendik, anladık.
                               *                                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar