(Mevlana
Hazretleri doğru sözün doğru düşünce oluşturduğunu anlatıyor)
1440-
Örümcek gibi düşünce dumanından (Düşünmekle daha çok
oluşan belirsizlikten), düşünce tükürüğünden ağ (Tiksinti ve öfke tuzağı) örme artık;
Çünkü
arayışları, argaçları (Koruma araçları) pek
dayanıksız oluyor.
Yürü,
düşünceyi kim verdiyse ver ona, gitsin;
Padişaha
(Yönetene) bak, düşünceye bakma da padişah
madenler (Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak)
saçsın sana.
Çünkü
sen sustun mu sözün, onun sözü olur;
Sen
örüp dokumayı bıraktın mı örüp-dokuyan, yaratıcı Tanrı
olur artık.
Gönlümü
ayrılığının eline verme, yaraşmaz bu.
Şehidini
öldürme a güzel, etme bunu, sana yaraşır bir iş değil bu.
Lütuflar
ettin, keremler buyurdun da seçtin beni, niçin kaçtın öyleyse benden?
A
vefalar (Sevgi ve dostlukla bağlanan, sevgi ve dostluğu
devam ettiren) eden, yaraşmaz sana, cefa (Zulüm)
etme bana.
Lütuf
haznedârın (Tanrı hazinesinin görevlisi karşılıksız
iyilikler verdi), bana kutluluk elbisesi verdi;
Böylesine
bir kaftanı soyma bedenimden, yaraşmaz bu sana.
Gönül
gibi tamamiyle yüzden ibaretsin, gönlün ardı yoktur;
Bizden
yüz çevirme, yaraşmaz sana, ardını dönme (Yüz çevirme)
bize.
Vuslatına
dair bir sözdür, ettim de lütfun (İyiliğin) pek
dedi, evet dedi;
Yaraşmaz
sevgili, peki, evet dedikten sonra neden, niçin deme.
Sen
şekerler, ballar madenisin;
Şeker,
bal, acı söz söylemez;
Yüzümüze
karşı acı sözler söyleme, yaraşmaz sana.
O
sözleri söyle ki her biri candır sanki;
Şu
gece vakti mumu gizleme, yaraşmaz bu sana.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Düşüncenin
kullanılan dile bağlı olarak toplumsal üretimle oluştuğunu, belirsizlik, öfke
ve tiksinti oluşturan bir üretimi olduğunu öğrendik.
2.
Düşüncenin bilgi
oluşması için öncelikle kavramların açıklanmasının gerekli ve önemli olduğunu,
başkaları tarafından anlamaları ve anlaşılması için kavramların gerekli olduğunu
öğrendik.
3.
Düşüncelerimizle
ancak anladığımız şeyi dile getirdiğimizi öğrendik.
4.
Duyduklarımızı
bize gösterilenleri algılarımızla genelleştirerek tasarladığımızı, aklımızla
yaptığımız bu tasarıyı doğru kabul etmeye çalıştığımız için başkalarına anlatılarak
onların onaylanması, söylediğimize kendimizin doğru bilgi olarak kabul etmesi
için çaba sarf ettiğimizi öğrendik.
5.
Etkileşimle
zamanımıza kadar gelen doğru kaynaklar ve bilgiler olduğunu, bu bilgilerin
sonuçlarının doğrulanarak ve beğenilerek zamanımıza kadar geldiğini öğrendik.
6.
Susmanın
konuşmaktan daha kıymetli olduğunu, ham düşünceleri savunmak zorunda
kalmadığımız anları yaşamak zorunda olmadığımızı öğrendik.
7.
Doğru ve hemen
kabul edilen sözlerin Tanrı sözleri olduğunu, bu sözleri düşünmenin insana zevk
verdiğini, doğru sonuçlarına şahit oldukça daha çok severek bağlanıldığını
öğrendik.
8.
Allah dostlarının
Allah sözlerini bize aktardığını, düşüncemize ve sonrası hareketlerimize doğru
ve isabetli kararlar verdirip eserler meydana getirmemize sebep olduğunu
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Kutluluk, mutluluk, doğruluk, zevk, heyecan, ebedi
hayat isteyen kişinin Mevlana Hazretlerine, Şems Hazretlerine veya bunların
dostlarını bulup yakınlaşarak ömrünü bu duygu ve düşünceler ışığıyla faydalı ve
verimli bir hale getirmesi gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ