(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
1360-
Elimde testi, manalar (Anlamlar) ırmağına
koştum, fakat can suyu testiye kolunca eridi, su kesildi testim.
Akşam
namazı vakti, eşsiz bir Rum güzelinin bulunduğu yere gittim;
Beni
kapıda görünce tez indi damdan;
Yalım-yalım
(Alev-alev) yanan, etrafı parıl-parıl parlatan
ışıklar gibi başını çıkardı pencereden;
Dam
da büsbütün o kesildi, ev de, bu kul (Sevgi ve
dostlukla bağlı kişi) da.
Parmağımızı
dudağımıza koyalım, pek incedir manalar, Tebriz’in övündüğü Şems’in yüzünden
can yandı-yakıldı, o oldu gitti.
O
kutlu kapıdan esip gelen yellerle (Rüzgârla)
menekşelik ne hale geliyordu;
Gerçek
âlemin ağaçları bu bahardan nasıl yeşeriyor, nasıl gelişiyordu.
Gönül,
yaratıklar şehrinden çıktı;
Gerçekler
şehrine gitti;
Artık
Allah bilir, şu gönül o ülkede neler olmada, ne hallere girmede.
Erlerin
hay-huylarından, nazik-nazenin (İnce yapılı, narin,
nazlı) kişilerin ney seslerinden, nağmelerinden sabah şarabı içilecek
çağ, o nurlu hava ne hallere giriyordu, nar renkli şarap ne renklere
boyanıyordu.
Binlerce
sarhoş bülbül, binlerce gönlünü aldırmış âşık, o hayret makamında, sevgilinin
yüzünü görünce neler oluyordu, ne hallere giriyordu.
Aşk,
âşığını kucaklayıp gümüş gibi bembeyaz bağrına basınca âşık, o kucakta, aşkın
şekerler gibi öpücükleriyle neler oluyordu;
Neler.
Sarhoşluktan
gülü dikenden ayırt edemeyeceğin o yanda acaba gül, neler tatmadaydı, diken
neler olmadaydı.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Kişinin gerçek
mana yerine ulaşınca kişinin katı-kalıp düşünceden kurtularak akıcı bir yapıda
davranış şekline geleceğini öğrendik.
2.
Sevilen Allah
dostunun yanına varınca ben duygu ve düşüncesinin yok olup onunla bir olmak
gerektiğini öğrendik.
3.
Allah dostunun
anlam yüklü sözlerinin kişiyi ve çevreyi aydınlattığını, kişiyi öz eleştiriye
soktuğunu, eski kişiliğini darmadağın edip yok ettiğini öğrendik.
4.
Gerçeği olduğu
gibi anlatan anlam yüklü sözlerin kişinin yanlışlarını yakıp yok ettiğini,
yakıp yok ettiği yerde herkesin beğeneceği güzellikler oluşturacağını öğrendik.
5.
Nazik kişilerin
ney seslerinden, dervişlerin sema ederken attıkları naralardan
etkilendiklerini, oradaki nurlu havaya girdiklerini öğrendik.
6.
Gönlünü
sevgilisine vermiş âşıkların sevgilisini görünce değişik davranışlara girdiğini
öğrendik.
7.
İstek>aşk>
marifet> istiğna (Tok gözlülük),>tevhit vadisinden geçmiş hayret
makamına varan kişinin davranışlarının değişeceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Seven sevdiğine kavuşunca oluşan sarhoşluğu, alınan
zevki ve heyecanı anlatmak yerine yaşamanın gerektiğini öğrendik, anladık.
RAVLİ MANTIK AL- TAYR 2 Feridüddin-i ATTAR
İslam klasiklerinden okumalısın.
*
RAVLİ