4 Haziran 2012 Pazartesi

ŞEMS-İ TEBRİZİ VE YABANCI OLAN ATILIR

Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:

Bir gün dervişler, tekkede semai bir türlü tutturamıyorlardı.
(Manevi coşkuyu yakalayamıyorlardı!)

Şeyh dedi ki:
“ Aman dikkat edin, bizim dervişler arasında bir yabancı var”
Etrafı yokladılar:
“ Hayır, yabancı yok “ dediler.

Şeyh tekrar etti:
“ O halde pabuçları yoklayınız” dedi.
“ Evet, yabancı bir pabuç var “ dediler.
“ Öyle ise, o yabancı pabuçları dergâhtan dışarı atınız!” dedi ve dışarı attılar.

Derhal sema ayini düzene girdi.

Akıl dergâha kadar yol bulur, ama evin içinde yol çıkaramaz.
Orada akıl perdedir.
Gönül perdedir.
Sır perdedir.
                                         *
Adamın biri berbere:
“ Bıyıklarımdaki şu beyaz kılları ayıkla” dedi.

Berber, adamın bıyıklarında beyaz kılların siyahtan daha çok olduğunu gördü.
Önce makasla keserek eline verdi ve
“ Artık bunu sen ayıkla!
Çünkü benim işim var” dedi.

                  ***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
                 ***
Neler öğrendik:
1.    İçimizde dünya problemleri varsa kendimizden geçmeye, gökyüzüne çıkmaya engel olduğunu öğrendik.
2.     Sema’ya girmeden önce nasıl abdest alarak vücut temizliği yapıyorsak ruhumuzu da dünya işlerinden temizlememiz gerekiyor.
3.    Derviş davranışlarına ve fikir yapısına sahip olmayanların yabancı sayıldıklarını öğrendik.
4.    Şeyhin dediği pabuç dünyalık problemler olduğunu, bu problemleri tekkenin içine sokmayın manasına dediğini öğrendik.
5.    Şeyh (Berber misali) bir iki düzeltilmesi gerekeni düzeltir ama çok düzeltilmesi gereken varsa onu o topluluktan dışlar kendin kendini ayıkla, istenmeyenleri kendinden at, temizlendikten sonra aramıza gel dediğini öğrendik.
6.    Sema’da aklın, gönlün, sırrın perde oluşturduğunu, yalnız Tanrı aşkının Sema’da görmemiz gerekeni görmemize yaradığını öğrendik.

İşte böyle yaren,

Manevi yolculuğa çıkmadan önce düşüncemizde olan dünya işlerini düzene koyarak zikre veya Sema’ya girmememiz gerekiyor.

Böyle yapmayan derviş olursa aklın, gönlün, sırrın yol bulamadığı yerde dünya işlerinin hiç yeri olmayacağını bilen şeyh kalp gözüyle görür ve o kişiyi kırmamak adına bir eşya üzerinden ortaya kibarca ikazda bulunur:
“ İçimizde yabancı var, atın” der.

Her derviş bu ikazı anlar ve kendine söylenmiş olarak algılar ve tekkeye ait olmayan düşüncelerden kendini sıyrılır, temizlenir, topluluğun içine katılır.
                                         *
RAVLİ

Popüler Yayınlar