2 Haziran 2012 Cumartesi

ŞEMS-İ TEBRİZİ VE KENDİMİZE NE SORMALIYIZ

Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:

Arap dilinde ant içmek için kullanılan harfler üçtür:
(V) vav (B) be, (T) te.
Her üç harf ile ant içerim ki, vallahi, billahi, tallahi, şu medreselerde tahsil görenler, hep mansıb (Rütbe, makam) sahibi olalım, bir medrese elde edelim derler.

İyi duygularla hareket etmek gerekirse bunlar o derneklerde bir yer tutmak için çabalarlar.
Hâlbuki bunlara sormalı:

“ Dünya lokması için ne diye ilim tahsil edersin?

Bu ip insanı kuyudan çıkarmak içindir.
( Karanlıktan, sınırlanmış alandan, hapisten, yatay görüşe engel olan bakıştan, hareket kısıtlanmasından kurtulmak içindir.)

Yoksa yapışıp da başka kuyulara inmek için değil.

Sen daima, acaba ben kimim? Diye düşün.
Hangi cevherdenim?
Niçin geldim?
Nereye gidiyorum?
Aslım neredendir?
Şu anda neredeyim?
Yüzümü nereye çevireyim?

                  ***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
                    ***
Neler öğrendik:
1.    Tanrı ilmini okuldan öğrenilmesi durumunda kişinin dünyalık çıkarları elde etmek için olduğunu öğrendik.
2.    Kişinin ben kimim? Sorusuna cevap arayan özgür bir arayışla cevap bulmaya çalışması gerektiğini öğrendik.
3.    Kişinin Hangi cevherdenim? Sorusuna cevap arayan özgür bir arayışla cevap bulmaya çalışması gerektiğini öğrendik.
4.    Kişinin niçin geldim? Sorusuna cevap arayan özgür bir arayışla cevap bulmaya çalışması gerektiğini öğrendik.
5.    Kişinin nereye gidiyorum? Sorusuna cevap arayan özgür bir arayışla cevap bulmaya çalışması gerektiğini öğrendik.
6.    Kişinin Aslım neredendir? Sorusuna cevap arayan özgür bir arayışla cevap bulmaya çalışması gerektiğini öğrendik.
7.    Kişinin şu anda neredeyim? Sorusuna cevap arayan özgür bir arayışla cevap bulmaya çalışması gerektiğini öğrendik.
8.    Kişinin, yüzümü nereye çevireyim? Sorusuna cevap arayan özgür bir arayışla cevap bulmaya çalışması gerektiğini öğrendik.


Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın,
Parçalanmayın.
Allah’ın size olan nimetini hatırlayın:
Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz.
Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken orada da sizi O kurtarmıştı.
İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız
(ÂL-İ İMRAN suresi 103)

İşte böyle yaren,
Arif bir insan olmak için bize kitaba bağlı öğretilenler yerine bizim kafamızı daima meşgul eden, görüş ve düşüncemizi artıran bu sorulara cevap aramalıyız.

Daha iyisi, daha güzeli din üzerinden kazanç kaydında olmadan bu yolda ilerlemektir.

Kendim okurum öğrenirim de demek insanı yanlış yola sürüklediğinden doğru yolu gösteren kılavuzu da bulmak gerekir.

“ ARİFLİK YOLU ”    yazarak Google’dan okumalısın.

Burada kendimize yukarıdaki soruları sorup kendimizde merak uyandırarak cevap bulmak istemeliyiz.

Size arz ettiğim tüm yazılarımda Şems Hazretlerinin ve Mevlana Hazretlerinin ve dostlarının önerdiği ve öğrettiği yolu bu günün anlayışına uygun hale getirmekten başka bir şey değildir.

Mevlana Hazretleri merkezli ve onların dostlarının dışına çıkmadan, onların bize sunduğu anlayış bütünlüğünü bozmadan ariflik yolunu bu günün anlayışına göre, özünü bozmadan, kendime mal etmeden sizlerin faydalanmanız için uğraşmaktayım.

Çünkü ben bana bu yola kılavuzluk edecek olanı çok aradım.
Gülşen’i Tevhidi okurken kendine bir kılavuz bulmalısın önerisi ile karşılaştım.

Hararetle aradım yaşayanlardan bulamadım.
Ümidimi kestim.

Bari kitabı başlamışken bitireyim dedim.
Sayfayı çevirdim.
“ Be hey avanak, dizlerine kadar akan derenin içinde, başkasından bir bardak su niçin beklersin?” Hazreti Mevlana’nın yazısı ile karşılaşınca Hazreti Mevlana’nın bana hitabı olarak kabul ettim.

Dedelerimden ve babamdan bize kalan kaynaklara sarılarak önce kendimi onların önerdikleri gibi yolu tamamlayıp sonra sizlere anlatmaya çalıştım.

Sizlerin benim elimde bulundurduğum kaynak olmayacağından, varsa bile parça olacağından bütünüyle sizlerin yararına, dünyanın neresinde olursanız olun ekranınıza kadar getirdim.

Ahrete intikal etmişlerin ruhaniyetinden yardım isteyince gördüm ve yaşadım ki bana her ne lazımsa kolaylıkla verildi.

Allah giden yol çoktur ama bir yolda ilerlemek daha kısa sürede muradımıza erdirir.

Öncelikle sağlam kişi ve önereceği doğru kaynak bularak bu yolda gidilmelidir.

Arif olmadan insan her parlak sözü beğenir ama o ona gideceği yolu aydınlatamaz, ruhaniyeti ile yardım edemez.

İşte böyle yaren,

Bu bir aşk yolu, aşkın sihirli hoşluk veren tutkusu olan bir yolda beraber gidiyoruz.
Her ne kadar bedenlerimiz ayrı ise de Peygamberimizin ruhunda hepimizin bir olduğunu, onun yardım ve desteğini gördüğümüzü biliyoruz yaşıyoruz.

Bu yolda bize peygamberimize kadar yolumuzu aydınlatan, kılavuzluk eden, maneviyatı ile yardım eden, bizi onun huzuruna hazırlayan adı geçen velilerimize minnet borçluyuz.

İnşallah kaderimizde yazılı olan, gökyüzünde bize ayrılan özel nasibimizi oraya ulaşarak alırız.


İnşallah, Allah kolaylık sağlar.
İnşallah Tanrı erleri velilerin yardımını alırız.
Âmin.
Âmin.
Âmin.
                                               *
RAVLİ

Popüler Yayınlar