11 Haziran 2012 Pazartesi

ŞEMS-İ TEBRİZİ VE DİNDE RUHBANLIK YOKTUR

Ruhbanlık: Dini düşüncelere dalıp çevreyle ilgiyi kesmek, devamlı kendi iç âlemiyle uğraşmaktır.
Durgun, kendi halinde olmak, dünyalık yaşam işlerine ilgi göstermemek farkında lığını kaybetmek, rahat ve sakin yaşam arzu etmek, Tanrı huzuruna kabul edilmek için beklemektir.
Sevinci, coşkuyu, neşeye içinde yaşamak dışarı vurmamaktır.
                                       *
Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:

Dinde ruhbanlık yoktur!” buyrulmuştur.
Bu, hep halk ile birlikte otur demek değildir.

Uzaktan halkı seyret,
Ancak onlara, hak söz söyle (Eksikleri, yanlışları, yolsuzlukları bütün çıplaklığıyla ortaya koyan ve eleştiren söz),
Hoş (Gücenilecek veya karşılık gelinecek bir davranışı hoşgörü ile karşılamak, anlayışla karşılamak, kusur saymamak) ve
Latif (İncelikten ayrılmadan)
Bir dille konuş.

Eğer zamanede biri gelir de:
“ Sözün sırrı başkadır” derse ona İnsan sözü ile) kendisinde harf ve ses olmayan kelâm’ın (Sözün) farkını sorarsın.
Eğer doğru cevap verirse onun ayağına kapanırsın.

Şayet:
Bu kelâm’ın sırrı da ne oluyor?
O da yabancılar içindir” der ve deliller gösterirse, o da bu hususta seni aydınlatırsa, onda heybet ve ululuk ve Tanrı kudreti görünürse, o da bizim küçük kardeşimiz olur.

Ancak o:
Öyle bir mert olmalı ki (Özü sözü doğru),
Kendisinde bir dert (Yapılması gereken bir şeyi gerçekleştirmenin yollarını arayan, içten gelen istek),
Bir aşk (Bir şeyi yapmak için büyük bir istek duymak, coşmak, coşkunluk göstermek) olsun.

Her türlü vehim (Yersiz korku, şüphe, tereddüt)
Hayal (İnsanın kafasında tasarlayıp canlandırdığı) ve
Tereddütleri (Kararsızlık, duraksama) yaksın,
Şüphe (Gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık) ve
Perdeleri (Hakikati görmeye engeller) yırtsın.

Benim Tanrı ile öyle bir vaktim olur ki, aramıza ne bir kitap sahibi Peygamber, ne de Tanrı yakınlarından bir melek girebilir” anlamındaki kutsi hadis de bir davet’tir, hal değildir.

Yani böylece bir şey yapınız ki, bu sizin haliniz olsun, demektir.
Bunlar hep dünyadır, dünyayla beraber yaşamaktadır.

Nasıl ki o gün, onun pek gönlü kırık bir halde oturmuş olduğunu gördüm.
Çünkü o artık sultanının naibi (Vekili) değildi.

Görevinden uzaklaştırılmıştı.
Ama bu gün nasıl oturuyor?

Yeni kaftanlar giymiş!
Evet, geçenler unutulur.

                  ***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
                    ***
Neler öğrendik:
1.    Sessiz, sözsüz bir iletişim olduğunu, bunu yabancı kimselerin duyamayacağı bir konuşma olduğunu öğrendik.

İşte böyle yaren, kuşdilinden (Mantık-el tayr) farkı bir dil daha olduğunu öğrendik.
KUŞ DİLİ 2 - ravli (fahrettin bayraşa) Google girerek mantık el Tayr hikâyelerini önceki ve sonraki sağ üstte olan çubuktan giderek hikâyeleri okumanı öneririm.
Bu hikâyeler senin kendini görmene ve kendini bulmana çok yardım eder. 

Burada anlatılan başkadır.
Kulak, ses, söz, ağız kıpırtısı, mimik, jest olmadan iletişim şeklidir.

Yolda iyice ilerlemişlerin iletişim şeklidir.

Babam ve dostları bir araya gelince selam ve hatır sormadan sonra oturdukları yerde hiç konuşmadan birbirinin gözünün içine bakarlardı, bazen hiç bakmadan uyuklardılar.

Sonra babam isim vermeden birçok şeyler ders almamız için anlatırdı.
Daha sonra olaylardan neyin ne olduğunu tahmin ederdik.

Böyle bir konuşma, iletişim yapmak isteyenlerde olması gereken özellikleri Şems Hazretleri sıralamış, bir tekrar daha yapalım:

Mert olmalı.
Kendisinde bir amaç olmalı.
Aşk olmalı.

Her türlü vehimden temizlenmeli.
Hayallerden kurtulmalı.
Tereddütleri ortadan kaldırmalı.
Şüphelerden sıyrılmalı.
Perdeleri kaldırmalı.

Yaren satırları kolayca yazdık ve okuduk ama bunları biliyorum da diyorsun ama hayata geçmesi, benliğimizde yer etmesi kolay olmadığın bilmelisin ve hayatının tamamını vermedikçe de sahip olamazsın.

Bu bir yaşayış tarzıdır.
Bu işte kaç para kazanacağım diyen bizin yolumuzda değildir.
Merakı gidenlere güle-güle.

Bizim küçük kardeşimsen hoş geldin.
Yol çok uzun beraber sohbet ederek gidersek yolun uzunluğunu anlayamayız bile.

Bizle berabersen yaren,
RAVLİ SÖZ yaz Google’dan ara, oradaki sözün ne olduğunu bir daha hatırla.

İnşallah sözsüz, kelimesiz, dudaksız, kulaksız, mekânsız, zamansız görüşür konuşuruz.
Bu devirde ağabey, kardeş bulmak kolay değil.

Menfaati olmadan ne selam, ne bir gülümseme vermeyen bir zamanda yaşıyoruz.
                            *
RAVLİ

Popüler Yayınlar