Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:
Duhâ suresinin yedinci ayetinde:
“ Şaşırmış bulup da yol göstermedi mi?” buyurmuştur.
Bunun manası nedir?
Bu şu demektir:
Ya Muhammed!
Tanrı seni yolunu şaşırmış bir halde buldu, sana gerçek yol gösterdi.
Bunu herkes böyle yorumladı.
Hakk, onu yolunu şaşırmış bir durumda buldu dediler.
Nasıl ki, çoban bir buzağıyı kaybeder, o tarafa bu tarafa koşar ki onu bulsun.
Belki Hazreti Muhammed (s.a) nefsini yitirmişti.
Yani o kaybettiğini yine kendi nefsinde buldu.
Burada nefis anlamına gelen müennes (Dişil) yapılamaz (Üretilmeyen).
Çünkü bu, varlığın kendisi olan zattır.
***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
***
Neler öğrendik:
1. Tanrı’nın verdiği nefsi kötü görüp dışlamamamız gerektiğini öğrendik.
2. Tanrı’ya giden yolun nefs içinden açılan kapıdan gidildiğini öğrendik.
3. Nefsi bilmezsek yanlışların, hataların, kusurların bize yolumuzu kaybettireceğini öğrendik.
4. Bilinçli bir Tanrı yolundan gitmek için nefsimizi dışlamadan ama kontrolü ona bırakmadan gitmemiz gerektiğini öğrendik.
5. Nefsini bilmeyenin Tanrı’yı bilemeyeceğini, bulamayacağını öğrendik.
6. Nefs ile Tanrıyı bulabileceğimizi, Tanrı’nın bu sebepten kendini bize bulduracağını öğrendik.
Şaşırmak:
Yerinde olmayan bir iş yapmak,
Yersiz düşünmek,
Ne yapacağına karar verememek,
Eli ayağı dolaşmak,
Ummadığı bir durumda kalmak,
Şaşkınlık içine düşmek,
Doğal davranışını yitirmek,
Gülünç duruma düşmek,
Ne yapacağını bilememektir.
Nefsi kaybetmek:
Kişinin dünyalık iş ve isteklerle fazla meşgul olması durumudur.
Nefis aciz, zayıf ve fani olduğu için, kişi kontrolsüz olduğu zaman nefsin hoşluklarına dalarak yolunu yitirir, kendini kaybeder.
Tanrı’nın kuvvetli, kudretli ve kalıcı olduğunu bilmemiz ve anlamamız için yine nefsin hakikatini bilip onu kontrol altında bulundurmamız gerekmektedir.
Nefsin kontrolünde dikkatsiz davranırsan nefsin kaybolur ve nefsin peşine düşersin.
Çünkü nefsini bilenin, nefsini bulanın, nefsini kontrol edenin nefsin içinde bir yol bularak ve bu yoldan giderek Allah’ı bileceğini, bulacağını Cenab-ı Hak Davut (a.s) buyurmuştur:
“ Nefsini bil ki beni bulasın”
Davut (a.s.): “ Ya Rabbi, nefsimi nasıl bileyim ve seni nasıl tanıyayım?”
Allah da ona:
“ Nefsinin aciz, zayıf ve fani (Yok olacak olan) olduğunu bil ki, benim kuvvetli, kudretli ve baki (Ebedi kalıcı) olduğumu bilesin ve ondan beni, benimle bulasın”
Nefsi tanıyarak aciz-zayıf-kuvvet-kudret-yok olma-ebedi olmanın ne olduğunu bilmemiz isteniyor.
Buradan “ BEN” alanına geçip orada “ BEN” i bulmamız gerekiyor.
Beni bulmak için 7 vadi geçmemiz gerekiyor.
Yedi vadiyi geçince kendimizi bulacağız, kendimizi bulunca Allah’ı yine kendisi ile kendisini bulacağız.
Yaren,
“ BEN” Daha önce yazılarımda geniş açıkladım ama yanlış yönlenmemeniniz için kısa bir izah edeceğim.
Tanrının bize verdiği ruh, can, gönül, kalp, akıl, nefs, duygu, his vücut bir bütünlük içinde düşünüldüğü zaman bu “ BEN” dir.
Bu gün sıkça kullanılan ben ve ben merkezli davranışlar aklın nefsin emrine girip yanlış ve hastalıklı davranışlarıdır.
Tanrının bütün olarak verdiği ben ile karıştırmayınız.
Toparlarsak Tanrı kendisine ulaşmak isteyene nasıl bir yol izlemesini açıkça söylemiştir.
RAVLİ NEFS yaz nefsi oku, incele.
RAVLİ MEVLANA YOL yaz incele.
RAVLİ HAKKA GİDEN YOL yaz incele.
RAVLİ YEDİ VADİ yaz ve her vadiyi hikâyeleriyle incele.
Bu uğraştığımız alan geniş ve çok zaman alan bir alandır ama Tanrı yardımı gelince kolaylaşır.
Gözünde büyütüp kaçmayasın sakın!
*
RAVLİ
