21 Haziran 2012 Perşembe

ŞEMS-İ TEBRİZİ VE KADINLAR HAMAMINA GİREN ERKEK

Şems Hazretlerinin bir sohbette söyledikleri:

Adamın biri kadınlar hamamına gider, soyunur, çırılçıplak olur.
Kendince şöyle düşünür:
Olsa-olsa kadınlar saç ve sakalımı yolacaklar, beni dişleriyle ısıracaklar, tas ve taraklarla dövüp sövdükten sonra da şahneye (Polise) teslim edip dönecekler.

Ama hiç düşünmemişti ki, erkeklik organını kessinler.
Şüphesiz o uğursuz saate kadar susmuştu.

O saat gelip çatınca, feryadı bastırdı, şöyle dedi:
 “ Ben öyle düşünmüştüm ki, bana itibar eder hatırımı sayarsınız.
Belki kadın milleti bana karşı Şevkatli davranırlar, gönlümü alırlar”

Bu gün eğer böyle olacağını düşünmüş olsaydım bu işe hiç yanaşmaz böyle bir harekete karar vermezdim.
Beni dürt defa Kadının (Hâkimin) karşısına çıkarsalar bile bana çok zor gelmezdi.

Ben oraya gitmeyebilirdim, beni oraya götürmek için belki de bulamazlardı.
Eğer o zaman başkaca kurnazlık yollarına sapsaydım, mevsim kışa rastlar, bahar olmazdı.
Şehirde gizlenir, ses çıkarmazdım ancak iki ay sonra benden haber alırdınız.

Çünkü kış, birbirinden ayrı düşmüş dostların bir araya gelmeleri için uygun bir fırsattır.
Artık:
“ Ben su kenarında dolaşmaya gidiyorum” diye bahane uydurmazdım.

Dışarı çıktığın zaman bakarsın ki bahar kışa dönmüştür.

Ama bir kimse beni iyice tanırsa, kışı bahara döner.
Bana karşı her kim doğru ve dürüst davranırsa benden ona çok rahatlık ve esenlik erişir, benden daha kuvvetli yaşar.
Nihayet benim hatırıma gelmeyen şeyler onun hatırına gelir.

Bu bahiste (Konuda) yüzlerce Ebubekir’e, kemancıya, Cuha’ya çömezlik yapmak gerek.

Ama bunların kuvvetlerinin derecesi ne olduğunu, işi nereye vardıracaklarını anlamadan niçin yapayım bu işi?

Yüce Tanrı kendi has kullarından bile gizlediği sırlar hazinesinden saçtığı parlak ışıklarla sizi aydınlatsın.

                    ***                 
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
                    ***
Neler öğrendik:
1.    Düşündüğümüz, tasarladığımızın aynen olmayacağını anladık.
2.    Kadınların erkek gibi tepki vermediğini öğrendik.
3.    Kendimize güvenmemizin doğru olacağını ancak beklemediğimiz tepkilerin, dirençlerin, saldırıların olabileceğini öğrendik.
4.    Her zaman kanun karşısında ceza görmeyeceğimizi, halkın tepki ve öfkesinin cezalandırmada linç boyutunda ölçüyü kaçırabileceğini öğrendik.
5.    Hiçbir zaman yaptığımız deliliğin ve yanlışlığın hoşgörü ile karşılanmasını beklememiz gerektiğini öğrendik.
6.    Kış yaşanmadan bahara ulaşılmayacağını öğrendik.

İşte böyle yaren,

Kadın > Dünya.
Soyunma > Toplumun bize giydirdiği mevki, makam, rütbeler.
Hamam > Arınma, temizlenme yeri.

Hikâyeden bize verilen öğüt:

Bilgin, kültürün, mevkiin ne olursa olsun sen kendi kendine arınamazsın, üstelik kendini linç ettirirsin.

Dünya işlerinden arınmak, temizlenmek ve Tanrı katına ulaşmak istiyorsan bu yolun kılavuzlarına ihtiyacın olduğunu bilmelisin.

Şems Hazretleri kendisini iyi tanımamızı, doğru ve dürüst davrandığımız takdirde kendisinden bize rahatlık ve esenlik (Sağlık, afiyet, selamet) geleceğini ve bizi kuvvetlendireceği teklifini aldık.

Şems Hazretleri sana sahip çıkayım, yol göstereyim ama bunu senin için neden yapayım diye ne özelliğin var ki diye bize sormaktadır?

Ebubekir’e çömezlik:
Ebubekir Hazretleri malını ve canını, her şeyini Allah ve din yolunda Peygamber efendimizin emrine vermesi gibi bu konuda sen ne yaptın?

Kemancıya çömezlik: Kemancı gibi Dünya beklentilerinden ümidini keserek tamamen Allah’a bağlandın mı?

Cuha’ya çömezlik:
Halkın içinden, halkın işlerinden kendini ayırarak kendi işi ile meşgul olan biri misin?
(Cuha, Arapların Nasreddin Hocası sayılan küfeli bir meczuptur.)

Yani yaren,
Ne özelliğin var?
Ne yapıyorsun?

Bu yol sohbet ederken anlatacağın bir malzeme sunan bir yer değildir.
Sana sunulan önerilen üstün bir yaşam formatıdır.

Kendine format atıp yaşamını bu önerilerle yapacaksan hoş geldin, kardeşimizsin.
Yok, sadece bilgilenerek merakını gideriyorsan istenilen faydayı elde edemeden bizden ayrılırsın.

Seçim yapacak sensin.
Sıradan biri olarak yaşamayı seçtiysen o senin kararındır, bize hiç kabahat bulma.

Biz seninle yüzeysel değil, kuvvetli bir bağlılık isteriz.
Büyüklerimiz seni yetiştirmek mecburiyetinde de değiller ki.

Sen istersen, kendine amaç edinirsen, zorluklar karşısında bırakıp gitmezsen elbette ki faydasını göreceksin.
                                           *
RAVLİ

Popüler Yayınlar