16 Ocak 2018 Salı

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 3850 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
                              
3850. Can şarabını içmişsin, dünyadan gönlünü almışsın;
Neden kızmışsın, ne var, neden öfkelisin böyle?

Halkaya gir, yüzünü, bütün güzellere nazlanarak aç;
Aç da böylece, namazda, yüzüne secde edeyim.

A güzel yüzlü güzel, halkaya gir, oyna;
Tanrı hakkıy  (Hakkı) için aşk, böyle eskimez.

Şu zamanda, işe-güce koyulan herkes, bizim sevgimize, böylece kul olur, avlanır gider.

Hazır olanları anlatan bir gazele başla;
A yüzü muma benzeyen güzel, kalk, meydana gel.

Muma benzeyen iki yanağınla o muma ışık ver;
Cana benzeyen kadehinle şu topluluğu canlandır.

Elini kadehe uzat, hepimizi de sarhoş et;
Çünkü kendinden geçmeyen kimse, hoş olmaz.

Kendinden geçtin mi hemencecik kaç şu dünyadan;
Aman, aklını başına al, başına;
Bir daha yüzünü geriye çevirme.

Oka benzeyen o sözü, doğruca kulağına çek, kulağına çekmezsen nasıl olur da yaydan fırlar?

Yeter düşünce, yeter artık;
Her solukta, acaba ne oldu ona, ah o filanı ne edeyim ben diye o söyler sana.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Dünya isteklerinden gönlünce geçmiş kişinin can makamına ulaştığını, can makamında olan kişinin kızmasının-öfkelenmesinin hoş bir davranış olmadığını öğrendik.
2.    Güzel insanların arasına girmemiz, bunların duyuş-düşünüş ve oyunlarına candan katılmamız, uzaklaşmak için bahane bulmamamız gerektiğini öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerine saygı gösteren kişiye de Mevlana Hazretlerinin aynı şekilde saygı gösterdiğini öğrendik.
4.    Mevlana Hazretlerini seven ve dost olanın; Mevlana Hazretlerinin dostlarını da seven ve dost olan kişiler olarak sevgi ve dostluk halkasında kendisine yer bulacağını öğrendik.
5.    Güzel topluluğa katılmaya hazır olan kişinin güzel kişi olduğunu, girdiği topluluğa daha da aydınlık verecek özellikte olacağını öğrendik.
6.    Duyuş, düşünüş, istek ve hayallerle aklımızı başımızdan uzaklaştırmamamız gerektiğini, aklı başında olmayanın söylenen hiçbir şeyi yeterince anlayamayacağını, gördüğünü yeterince değerlendiremeyeceğini öğrendik.
7.    Aklı başında olan kişinin geçmişi yargılamadan olduğu gibi kabul edip geriye hiç bakmadan anı yaşaması, geleceği için çalışması gerektiğini öğrendik.
8.    Bize söylenmiş, düşmanı öldürecek, dostu sevindirecek sözleri iyice dinleyip anlamamız ve ileride kullanacağımız bilgi silahı olarak unutmadan hazır etmemiz gerektiğini öğrendik.
                       *
İşte böyle yaren;
Düşüncelerin; olan-biteni, neyi nasıl yapayım diye insanı meşgul ettiğini öğrendik, anladık.

(Düşünce; bedenimizle ruhumuzla, canımızla, gönlümüzle, kalbimizle olan çalışmalarını koordine ederek öneriler sunduğunu, yaşamı sürdürmemize etken olduğunu öğrendik.

 Düşüncemizi bedenimize yoğunlaştırdığımız zaman, diğer önemli unsurlarımızdan gereken faydayı göremeyeceğimizi öğrendik.

Önce düşüncemizi görünen ve görünmeyen varlığımızı oluşturan unsurlara çekmemiz, yersiz ve faydasız uğraşılardan kurtulmamız gerektiğini öğrendik.)
                         *

RAV

Popüler Yayınlar