(Mevlana
Hazretleri tutkulu sevgiyi anlatıyor)
1830.
Bak da gör dedi, kulağımda küpe var, sen de küpe gibi takıl o kulağa (Unutulmaması gereken o söz gibi sözün olsun)
Tezce
el attım küpecesine (Ne olduğunu öğrenmek istedim);
Çek
benden elini diye elimi vurdu.
Sen
dedi, aralıkta, padişahlara lâyık (Başlarına taktıkları)
iri bir inci ol da sonra o halkaya yol bul.
Altın
küpem, sonra da taşı bozuk olsun, imkânı var mı?
Nasıl
olur da İsa, eşekle ağar göğe?
Aşkın
küfürle, imanla ne işi var?
Canın
adlarla-sanlarla ne işi var?
Âşıklar,
sevgilinin çevgeninde (Ucu eğri sopasında) topa
benzerler;
Topun
ne işi var elle, ayakla?
Çevgen
(Topu) nereye çelerse (Yönlendirirse)
o yana koşar durur;
Ne
işi var topun yukarıyla-aşağıyla?
Aynadır
o, güzeller ona bakarlar;
Fakat
güzel yüzle, çirkin yüzle ne işi var aynanın (Aynanın
iddiası olmadığını, görüntüyü olduğu gibi yansıttığını)?
Keler
(İhtiyacı olmadığından) boş vermiştir su içmeye;
Ona
ha çeşme olmuş, ha saka (Su taşıyan);
Ne
işi var onun bunlarla?
Yurdu
hatır (Düşünce, akılda tutma) olan hayal
ayağının evle, yerle ne işi var?
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah’tan her değerli
sözü alamayacağımızı öğrendik.
2.
Değerli olanın
gideceği yere kaba düşüncesiz olanların gidemeyeceğini öğrendik.
3.
Bizim ilk aşamada
Allah dostlarının bulunduğu halkaya ulaşmamız gerektiğini öğrendik.
4.
Âşık kişinin âşık
olduğunun sevk ettiği yere hiç direnç göstermeden gittiğini öğrendik.
5.
Herkesin kendi
güzelliğine baktığını, aynanın gelen ışığı olduğu gibi yansıttığını öğrendik.
6.
Gönül aynasına
bakan güzelleri görebileceğimizi, böylece güzelleri tanıyabileceğimizi
öğrendik.
7.
İhtiyaç duyanın ihtiyacını
karşılayacak çalışmalar yaptığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Manevi
yerde bulunmak, isteyenin dünyalık ev, bark, para, pul, mevki, makam ile
ilgilenmediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ