(Mevlana Allah'ın sanatını anlatıyor)
1590.
Ömür, yarının ümidiyle (Olması beklenilen, olacağı sandığı
düşünceyle bekleyip) geçip gitmede;
Faafilcesine
(Daima bu hareketi yapanlar)
kavgalarla-gürültülerle bitip (Güçsüz kalıp çok
zayıflayıp) durmada.
Ömrünü,
içinde bulunduğun bugün say;
Bir
bak bakalım, ne sevdalar geçiyor?
Gâh
(Bazen) kese (Para
kazanma) kaygısıyla (Kötü bir şey olacakmış
düşüncesiyle ortaya çıkan ve sebebi bilinmeyen gerginlik), gâh (Bazen) kâse (Yemek)
ümidiyle gidiyor ömrümüz;
Her
solukta keseden (Ömür) eksilmede;
Ölüm,
bir-bir çekip alıyor bizi;
Akıllıların
beti-benzi, onun heybetinden sararıp soluyor.
Ölüm,
yolda durmuş bekliyor;
Ticarete
dalansa seyre-seyrana gitmede (Elde etme yerine bakmakla
ömürden kaybetmedeler);
Ölüm,
anıştan da yakın bize;
Fakat
gaflete dalanın (Çevresinde olan bitenin farkına
varmayanın) aklı nerelere gitmede, bilmem ki.
Bedeni
besleyip geliştirmeye bakma;
Sonucu
kurban olacak zaten;
Gönlü
beslemeye bak, çünkü odur yücelere giden.
Şu
leşe, yağlı-ballı şeyleri az ver;
Çünkü
kalıbını besleyen rezil-rüsvay (Ayıplanan)
oluyor da gidiyor.
Cana,
yağlı-ballı düşünüş, anlayış, buluş gıdaları ver de gideceği yere kuvvetli
gitsin.
Düşünüş,
anlayış, buluş da Salâhaddin’den (Dinine bağlı olandan)
gelir sana;
Çünkü
o, güneş gibi yapayalnız gidiyor.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Bu günü bu anı
yaşamamız gerektiğini, yarın için beklentimize ümit bağlamadan yaşamamız
gerektiğini öğrendik.
2.
Ömrümüzün
tamamını para kazanmak, yemek tedarik etmek için uğraşmayla geçirmememiz gerektiğini
öğrendik.
3.
Ölmekle her an
karşı karşıya olduğumuzu öğrendik.
4.
Bedenimizle
uğraşmak yerine gönlü beslememiz gerektiğini, yücelere gidecek olanın gönlümüz
olduğunu öğrendik.
5.
Bedenini
besleyenin rezil olup bu dünyadan gideceğini öğrendik.
6.
Canımızın
gıdasının anlayış ve buluş olduğunu, bu gıda ile hayatını devam ettiğini,
istediği yere gittiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Dinine bağlı olan kişiden anlayış ve
buluşun sağlanabileceğini, çünkü o kişilerin ışığının ve döngüsünün görünür ve
yalnız olmalarından anlayabileceğimizi öğrendik, anladık.
*
RAVLİ