(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Şems’i anlatıyor)
1480.
Bu düğümü ancak Tebrizli Şems çözmüştür;
Şaşılacak
şey, bu güç kimde var, bu imkân kime nasip olmuş?
Âşıklık,
vefasızlık, işimiz-gücümüz bizim;
Sevgilimiz
o oldukça, o, bizi sevdikçe işimiz iş bizim.
Bütün
yakınlarımızın, bildiklerimizin canlarına kastedelim;
Yakınlarımız,
bildiklerimiz, şimdi yabancılarımız bizim.
Akıl,
bu iklimin sultanı bile olsa daracığımızda (İdam
sehpasında) bir hırsızlık gibi asılmış.
Hem
bildiklik (Tanıdıklık), hem yabancılık, bir
yerde nasıl olur?
Fakat
bizden biten her gül, diken oluyor bize.
Kendine
tapmak, kutsuz, yomsuz bir haldir;
Bu
hal içinde imanımız bile inkâr kesilir.
Sence
Eflatun’dur (İslam dünyasındaki adıdır.Platon antik
yunan filozofu, matamatikçisi, akademi kurucusudur), Calinus’tur (Tıp ve felsefe ustasıdır) amma bizce benlikle dolu bir
hasta ancak.
Kendi
yeniliğini gören ilkbahar, gül bahçesinin canıdır amma bizi görünce feryada
figana başlar.
Bu
benlik topraktır, onda altın aramaya bak;
Hazinedarı
öz sevgilimiz olan hazineyi bulmaya çalış.
Ateşe
girmeyen toprak, içindeki mücevheri göstermez;
Aşkla
ayrılık, ateşler yağdıran bulutumuzdur bizim.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Dünyada olan
olayları, kişilerin tercihlerini ve davranış şekillerini anlamakla zorluk
çektiğimizi, hatta hiç anlamadığımızı öğrendik.
2.
Allah dostuna
tutkulu bir sevgiyle bağlanıp dostluk göstermemiz ve hizmet etmemiz, onun
serbestçe hareket etmesini de hoşça karşılamamız gerektiğini öğrendik.
3.
Bu öğretiye girenin,
bu yolda ilerleyenin bütün yakınlarından, bütün bildiklerinden uzaklaşacağını
hatta düşman hale geleceklerini öğrendik.
4.
Bu öğretide akıl
yetersiz olduğunu hatta suçlu işlemi yapıldığını öğrendik.
5.
Bu öğretide
kişinin kendine tapmasının en büyük engellerden birinin olduğu öğretilerek bu
uğursuz, kutsuz, müjdelere kapalı durumdan kurtulması sağlanacağını öğrendik.
6.
Geçmişin en
bilgin ve filozof adamlarının önerdikleri düşünce ve gidilecek yolların
benlikle dolu olduğunu, önce ruhsal, sonra da fiziksek hastalıklara insanları
hapsettiğini öğrendik.
7.
Benliğimizi
yakmadıkça içimizdeki mücevherlerin kendini göstermeyeceğini öğrendik.
8.
Mevsimler
kendilerini nasıl yeniledikleri gibi bizim insan olarak daha kuvvetli
değişmeler göstermemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Tutkulu
sevginin verdiği ateşlilik ile sevdiğinden ayrı kalmanın verdiği ateşle; uygunluktan
olgunluğa ulaşacağımızı, duyduğumuz ama anlamadığımız yüce sözleri Allah
dostlarının söylediğini görüp anlayacağımızı öğrendik, anladık.
*
RAVLİ