13 Ağustos 2017 Pazar

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 1480 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Şems’i anlatıyor)
                              
1480. Bu düğümü ancak Tebrizli Şems çözmüştür;
Şaşılacak şey, bu güç kimde var, bu imkân kime nasip olmuş?

Âşıklık, vefasızlık, işimiz-gücümüz bizim;
Sevgilimiz o oldukça, o, bizi sevdikçe işimiz iş bizim.

Bütün yakınlarımızın, bildiklerimizin canlarına kastedelim;
Yakınlarımız, bildiklerimiz, şimdi yabancılarımız bizim.

Akıl, bu iklimin sultanı bile olsa daracığımızda (İdam sehpasında) bir hırsızlık gibi asılmış.

Hem bildiklik (Tanıdıklık), hem yabancılık, bir yerde nasıl olur?
Fakat bizden biten her gül, diken oluyor bize.

Kendine tapmak, kutsuz, yomsuz bir haldir;
Bu hal içinde imanımız bile inkâr kesilir.

Sence Eflatun’dur (İslam dünyasındaki adıdır.Platon antik yunan filozofu, matamatikçisi, akademi kurucusudur), Calinus’tur (Tıp ve felsefe ustasıdır) amma bizce benlikle dolu bir hasta ancak.

Kendi yeniliğini gören ilkbahar, gül bahçesinin canıdır amma bizi görünce feryada figana başlar.

Bu benlik topraktır, onda altın aramaya bak;
Hazinedarı öz sevgilimiz olan hazineyi bulmaya çalış.

Ateşe girmeyen toprak, içindeki mücevheri göstermez;
Aşkla ayrılık, ateşler yağdıran bulutumuzdur bizim.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Dünyada olan olayları, kişilerin tercihlerini ve davranış şekillerini anlamakla zorluk çektiğimizi, hatta hiç anlamadığımızı öğrendik.
2.    Allah dostuna tutkulu bir sevgiyle bağlanıp dostluk göstermemiz ve hizmet etmemiz, onun serbestçe hareket etmesini de hoşça karşılamamız gerektiğini öğrendik.
3.    Bu öğretiye girenin, bu yolda ilerleyenin bütün yakınlarından, bütün bildiklerinden uzaklaşacağını hatta düşman hale geleceklerini öğrendik.
4.    Bu öğretide akıl yetersiz olduğunu hatta suçlu işlemi yapıldığını öğrendik.
5.    Bu öğretide kişinin kendine tapmasının en büyük engellerden birinin olduğu öğretilerek bu uğursuz, kutsuz, müjdelere kapalı durumdan kurtulması sağlanacağını öğrendik.
6.    Geçmişin en bilgin ve filozof adamlarının önerdikleri düşünce ve gidilecek yolların benlikle dolu olduğunu, önce ruhsal, sonra da fiziksek hastalıklara insanları hapsettiğini öğrendik.
7.    Benliğimizi yakmadıkça içimizdeki mücevherlerin kendini göstermeyeceğini öğrendik.
8.    Mevsimler kendilerini nasıl yeniledikleri gibi bizim insan olarak daha kuvvetli değişmeler göstermemiz gerektiğini öğrendik.
                            * 
İşte böyle yaren;
Tutkulu sevginin verdiği ateşlilik ile sevdiğinden ayrı kalmanın verdiği ateşle; uygunluktan olgunluğa ulaşacağımızı, duyduğumuz ama anlamadığımız yüce sözleri Allah dostlarının söylediğini görüp anlayacağımızı öğrendik, anladık.
                          *

RAVLİ

Popüler Yayınlar