(Mevlana
Hazretleri tutkulu sevgiyi anlatıyor)
1660.
Bu dil ne tatmıştır ki lezzetinden dilsizliğe (Sessiz
durmayı) özenir de susar (Konuşmaz)?
Dokuz
gök de kul köle olsun âşıklara;
Âşıkların
şu devleti ebedi olsun.
Âşıkların
bahçesi yemyeşil, ter ü taze (Çok taze) kalsın;
Âşıkların
güneşi parlasın dursun.
Ebedi
aşk sakisi (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru
saçan), kıyamete dek elinde kadeh (Tanrı şarabı dolu kadeh ile) bize gelsin hep.
Gönül
bülbülü, ebedi sarhoş olsun;
Can
dudusu, boyuna şekerler yesin.
Can
memesi daima sütlerle dolsun;
Devlet
anası, hep neşe doğursun.
Sevgilinin
nazları-cilveleri âşığı aldatışları azalmasın, her an çoğalsın dursun.
Lâ’l
(Kırmızı taş) dudakları için inciler saçıyor
göz;
Lâ’l
dudakları bu incileri (Şekli değişmeyen mücevher
sözleri) övsün.
Sarhoş
gözleri, gözlerimizi açtı;
Dileyenlerin,
isteyenlerin de gözlerini açsın.
O
güzelin güzelliği gönlümüzü kaptı;
Çevik
olsun, avlasın, kapsın.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Âşıkların çok
özel kişiler olduğunu, Mevlana Hazretlerinin dua ettiği kişiler olduğunu
öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin Allah’ın sakisi olduğunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin nurlu yüzünün güzelliğine kapılanların Şems Hazretlerinin avı
olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ