(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
1290.
Âdem atamız şimdi olsaydı da onu (Şems Hazretlerini)
bilseydi, anlasaydı cennetten çıktığına ağlamazdı.
Ayrılığı
bir ateş, sevgimizse ateşin ta dibi;
A
şefaatçi (Aracılık eden), söyle nerde bir yabancı
bize?
Yüzü
öylesine bir ateş ki ayrılık ateşimizi söndürüyor;
Ateşleri
söndüren ateşi kim görmüştür?
Sen
abıhayatsın, suvar (Su ver), kandır bizi (İhtiyacımıza doyum sağla);
Sen
anlamlar denizisin, suvar, kandır bizi.
İstek
testilerini getirmişiz, gelmişiz sana a ikinci Hızır, suvar kandır bizi.
A
can denizi, canlarımız sanki balık, senden yardım diliyor; suvar, kandır bizi.
Hüsrev’in
destanlarını işitmişiz;
Sense
o destanlardan da üstünsün, suvar, kandır bizi.
Akıl
şüphelere, vesveselere düşmüş, çünkü sen şüphenin de üstündesin, suvar, kandır
bizi.
Yarı
akıllı, aşkınla ne yapabilir?
Sen,
akıllıların deliliğisin;
Suvar
(Su ver), kandır bizi.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin sevgisinin cenneti bile bize aratmayacağını öğrendik.
2.
Şems
hazretlerinin verdiği aşk ateşinin diğer ateşleri söndürdüğünü öğrendik.
3.
Şems Hazretlerine
acizliğimizle, yokluğumuzla müracaat etmemiz gerektiğini öğrendik.
4.
Şems Hazretlerine
aşık olmanın bir delilik gibi gözüktüğünü, böyle görenlerin yarım akıllı
kimseler olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aklın
üstünde olan bir akılla şüphelerden arınmış, vesveselerden temizlenmiş bir akla
kavuşmak için Şems Hazretlerine kavuşmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
