(Mevlana
Hazretleri sır arayanları anlatıyor)
1540.
Bir sıçancağız (Küçük fare) sandığı deldi;
Kedinin
uykuya dalması küstahlaştırdı onu (Kontrol olmayanca
alt seviyede olanların davranışlarının saygısızlaşacağını, terbiyesizleşeceğini,
kaba yapacağını).
O
aşçıcağız gibi ben de ateşe atacağım o fareyi.
Fareyi
de, kediyi de, ateşi yüzlerce yalım (Alev) veren
bir tandıra atalım, yakalım gitsin.
Sakiler
(İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan
kimseler), sarhoşça işe sarıldılar;
Sarhoşlar,
meyhanecinin mahallesine geldiler.
Âşıklar,
gönüllerini aldıranlar, sevgiliden bir koku alma umusuna kapıldılar (Olmasını istediler, beklediler) da halka-halka
geldiler.
Bir
gül umusuyla (Alma ümidiyle) bülbüller, Elest meclisinin
(Gönülden ve yüksek sesle Rabbimiz Allah’tır diyerek
kendinden geçen kişilerin) sarhoşları gül bahçesine geldiler.
Dikkat
et de bak, mahmurlar (İçkiden sonra sersemleşmiş
olanlar) bölük-bölük, sakinin (İnsan ruhuna
Allah’ı sevdiren Allah nuru saçan) kapısına feryada geldiler şimdi.
Ne
şaşılacak şey;
Gönül
mahallesinden bir ses geldi;
Diyor
ki:
“
Hepsi birden gönülsüz-ayaksız çıkageldi”
Kokusunun
güzelliği yüzünden oraya ayakkabısız, hatta kendilerinden geçmiş bir halde
geliverdiler.
Saki
(İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren Allah nuru saçan),
pervasızca (Çekinmeden, korkmadan, sakınmadan) şarap
sun;
Bak
da gör işte;
Sırlarla
sarhoş olanlar geldi.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Kabalık,
terbiyesizlik, saygısızlık edeni, başkasının işini kirleteni, hırsızlık edeni
cezalandırmak gerektiğini öğrendik.
2.
Dünyanın
problemli can sıkan yapısından kurtulmak isteyen kişilerin cennetin de üstünde
yerin olduğunu bildiklerini ama nerde olduklarını bilmediklerini öğrendik.
3.
Allah’ı
sevenlerin, Allah nurunu bilenlerin, bunları kendilerine gıda edenlerin Allah’a
olan ilginin sevgiye dönüşmesini isteyip arayışta olduklarını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
sırlarına kavuşup kendinden geçip sarhoş olanların iştahlarının ve kapasitelerinin
çok olduğunu, sınırlama yapılmamsı gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ