25 Ağustos 2017 Cuma

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 1730 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri tutkulu sevgiyi anlatıyor)
                              
1730. Ateşlere attın beni de (Aşk gibi çok tehlikeli işe bile-bile soktun da) dayan diyorsun;
Tandırında nasıl dayanılır (Kalınabilir), bilmiyorum ki?

Hatırladın mı, dün gece sarhoş gelmiştin;
Ay mıydın, peri miydin, yoksa huri mi?

O şeker gibi söylediğin sözler, o uzaktan yaptığın işaretler…
Elini dudağına götürüyor, yani hatırım için coşma diyordun.

Elini ağzına götürüyor, dayan demek istiyordun, hatırım için coşma (Duygu ve düşüncelerini güçlü bir tepki ile dışarı vurma), köpürme (Çok kızma, birdenbire öfkelenme, bıktırıcı şekilde konuşma);
Fakat o Lâ’l dudaklara sabredecek nerde?

Yüzünü göğe kaldırıyor, Tanrım, güzelliğinden ırak (Uzak) olsun kötü göz demek istiyordun.

A şekillerden de arı (Yabancı şeylerden temizlenmiş, katışıksız) güzelim, senin yüzünden gönül kuyularında her an bir Yusuf var.

Akıl, yola düşenlerin yolunu keser a oğul;
Yol apaçık, çöz şu bağı, koparıver a oğul.

Akıl bir bağdır (Hareketsiz bırakır), gönül hile-düzen (Topluca ve gizli komplo), cansa örtü-perde (Gizlenmiş);
Bu (Gerçek) üçünden de gizlidir a oğul.

Akıldan, candan, gönülden geçtin mi gerçeğe erersin (Ulaşırsın);
Bu da umulur senden a oğul.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerin her hareketinin anlam taşıdığını öğrendik.
2.    Aklımızı tercih edeceğimiz sağlam değer olarak kabul edersek; hareketsiz ve çıkarımıza bağlı olarak alanımızı daraltacağını öğrendik.
3.    Gönlümüzü yani arzu ve isteklerimizi sağlam değer kabul edersek; hilelerle-düzenlerle uğraşıp oyalanıp kalacağımızı öğrendik.
4.    Canımızı tercih edeceğimiz sağlam değer olarak kabul edersek; gizlendiği için arayıp bulmakla zaman kaybedeceğimizi öğrendik.
5.    Doğru: Akla, mantığa, kurala uygun, yanlışsız, eskizsiz bir biçimde, hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca ahlaka bağlı olarak gerçeğe ulaştıran tanımlama olduğunu öğrendik.
                            * 
İşte böyle yaren;
 Gerçeğin kendini akıldan, gönülden, candan kendini gizlediğini, ancak bunlara takılı kalmayana kendini açık ettiğini öğrendik, anladık.
Abdulbaki GÖLPINARLI ölüm tarihi 25 Ağustos 1982 Allah rahmet eylesin.
Âmin…………
                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar