(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
1330.
A hayali, gönüllerin dert ortağı;
A
güzelliği, gül bahçelerinin parlaklığı.
A
neşeler bağışlayan cömert, vergili eli, defalarca bu yoksulun elinden tutmuş olan.
A
eli incilerle (Şekil değiştirmeyen mücevher sözlerle)
dolu bir denize (Büyüklüğe ve derinliğe) benzeyen,
lütfun (İyiliklerin) tabanımdan nice dikenler çıkarmıştır
(Yol almamı engel olan sıkıntılardan kurtarmıştır).
Senin
için sarıklarını (Başında taşıdığı eski değerleri atıp
kendini Şems hazretlerine) verenlere karşılık olarak nice (Değerli) başlar bağışlarsın sen.
Zaten
iki (Mana-madde) dünya da karşı nedir?
Ambarlardan
düşmüş bir tek buğday.
Dünyayı
besleyip yetiştiren lütuf (İyilik) güneşin, her
zerreye bağışlarda bulunmuştur.
Hileler
yaparız, düzenlere başvururuz amma çaresizlikten başka bir çare yoktur bize.
Tebrizli
Şems’in ışıkları parlayınca cehennemden de eminiz, ateşlerden de.
Ruh
zeytinyağıdır, ateşe âşıktır;
Âşık
nasıl sevgiliyi ararsa o da öyle ateşi arar.
A
ışık azlığından tefesini (Dokuma tezgâhında tarağı
tutan ağaç)-tarağını işletmeyen çulha (Tezgâhta
dokunan bez), ruh bir zeytinyağıdır ki kandilin ışığına ışık katar, ışıt
kandili can ışığınla.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin Mevlana Hazretlerine neşeler bağışladığını, yardım edip
kayırdığını, rahatsız eden düşüncelerden kurtardığını öğrendik.
2.
Şems Hazretlerine
saygı gösterip dost olanların, sözlerini doğru kabul edip eskiden edindiği
bütün saygınlık oluşturan bilgilerden temizlenen kişiye çok saygın ve bilgin kafa
bağışlayacağını öğrendik.
3.
Şems
hazretlerinin etkisinin ve yetkisinin geçerli ve etken olduğunu, çok küçük
kişiye bile iyilik etmekten çekinmediğini öğrendik.
4.
Yaşamımızda söz
ve davranışlarımızdan kendimize eminlik oluşturamayacağımızı ancak Şems
Hazretlerinin ışıklı sözlerinin bizi emin hale getireceğini öğrendik.
5.
Ruhumuzun gerçek
gücünü ve değerini ölümden korkmayarak öğrenebileceğimizi öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Vücudumuzun
ruhumuzun aydın olmasını, parlak gözükmesini rahatı bozulacağından istemediğini,
fakat her şeye rağmen can ışığımızla ruhumuzu aydınlatmamız gerektiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ