6 Temmuz 2013 Cumartesi

İNANÇLI BİLGİN NE DER

Tanrı’ya tapan kişinin sözü 246

Tanrı’ya tapan, sırlarda eli olan adamın biri bir gün şöyle dedi:

* Neyin varsa, ne lazımsa sana, onlardan geçmek, onlara sahip olmaktan iyidir.
(sahip olduğuna bağlanır, onun bekçisi, esiri olursun)

 * İki dünyada da senin olan şeyin, sende olmamasından daha iyidir. (Sahipolduğun seni bağlayacağından daha güzelinden mahrum kalırsın)

* İki dünyada esenlik yurdu olsa, cennet kesilse, canımın seyir seyran yeri olan bu yer yeter bana.

(vücudun değil de, canının gezindiği can âlemi yani ilahi âlemde fikren gezinmek (öğrenmek, tanımak, uygulamak) bir insanı öyle ruhunu doyurur ki, dünya âlemindeki isteklerin hiç durumuna gelir)

* Tertemiz canım cennete döndü; bana, kurulu yay gibi yüzlerce müşteri bulunur.

 (İnsan sevilmek, saygın olmak ister ya, can âlemini tanıyınca avcı olursun, avlayacağın gönüllü hedef olan canlar sevinçle müşteri gibi gelirler)

* Böylesine bir cennet; fakat böyle bir hem demim (gönül arkadaşı)  bile yok. Aşk sırlarıyla dolu bir gönül; fakat sırları saklayan bir kişi bile bulunmuyor.

* Gördüğüm her arkadaş bir perde kesilmede; bu yüzden, her solukta bana arkadaş olan, ancak kitap.

Kimseyi arkadaş göremiyorum ki ona gamımı söyleyeyim, onunla dertleşeyim.

Gönülde yalnız bana ait öyle bir dert var ki bunca söz, o dertten doğuyor.

 * İster az söyleyeyim, ister çok; ne diye birini arayayım da ona söyleyeyim; kendimle söyleşirim.
(yazarak veya gönlünle aklını konuşturarak)
( Akıl ile gönül aynı konuda birleşemezlerse tartışırlar.
Elin kolun oynar, kendin söz söyler, kendin dinlersin.

Dışarıdan bu halini gören delirmiş der.
Oysaki sen gönlünle aklını bir yapmaya, akıllı davranışı gerçekleştirmeye çalışıyorsundur)

* Âlemin çevresine el attım; fakat kendime uygun bir arkadaş ele geçiremedim.

* Arkadaş sandığım da bana teselli vereceğine her solukta sıkıntı vermede.

*Bunca adamın içinde, hiçbir yerde, kıl kadar vefa (sevgi ile bağlanarak dostluğunu devam ettiren) göremiyorum.

* Bende bir zerre vefa yokken başkasından vefa bekleyişi içinde olmam yerinde bir şey değil.

* Ben bile bir zamancağız olsun kendimi sır içinde saklayamıyorum, artık dünyada kim saklı olabilir bana?

* Din yoldaşları arasında da bir adam göremedim, saflıktan ve içi temizlikten bir toz bile bulamadım.

* Yetiştiğim yere de birçok defa gittim; ama bilmem ki bu gidişten ne fayda elde ettim?

A gönül, seninle düşüp kalkanlar, eşlerin, dostların gittiler.
Sen ne zamana kadar sevdalara dalacaksın?

Yürü git; ne vakte dek bugün yarın diyeceksin?

İşsiz güçsüzler gibi dünyayı yedin, sömürdün ama bir zamancağız olsun, kendi işinin peşine düşmedin; göremiyorum bunu.

Seher çağının soluğu da var; ama seninle gerçekten solukdaş (aynı ülkü ve değerleri paylaşmak) değil ki.

* Şimdi bir işe koyul, çünkü vaktin var.
Bir ateş yak, alevlendir; çünkü hararetin var.

(İsteğin iyi bir amaç olmuşken verimli sonuç almaya çalış)

* İster sarhoş olsun, ister ayık; hepsi de yatıp uyudu; sen ne vakit uykudan uyanacaksın?

* Ne vakte dek böyle ince, böyle güzel sözler söyleyeceksin; oysaki sana, gönül evini bir iyice süpürüp arıtmak gerek.

* İbrahim peygamber gibi sözler söylüyorsun ama neden Nemrut’çasına harekette bulunuyorsun?

Bir iş eri olarak ölmeye kudretin yok; fakat pis ölürsen ne de hasret bu.
Niceye bir sözün çevresinde dönüp dolaşacaksın?

Aslan gibi bir ersen hal âlemine ( uygulayarak yaşama geçirmek) ayak bas.

Gönlün sözle huzur bulursa nerden erlerin halinden haberdar olacak, nerden hal ehli olup ad şan kazanacak?

(Sözle yetinirsen, uygulama esnasında olan öğretilerden mahrum kalırsın.
Çünkü Tanrı vereceği nimetleri çalışmanın, çabalamanın, uğraşının içine koymuştur.)

* Bu söz, nihayet bir kabuktur; artık erler gibi hal iste, hal ehli olmaya bak.
(Sözü doğru ve yararlı bulduysan yaşamına uygula)

 Sen aziz ömrünü tamamıyla sözle geçirdin; ne vakit işe koyulacaksın?

Görüyorum ki putun (sevgiyle bağlanıp değer verdiğin), boyuna şiir; puta tapmaktan başka hünerin, sanatın yok.

                                         ***

        İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.                               

             ŞARK İSLAM KLASİKLERİ

                                             *
RAVLİ HAL yaz blogtan  oku.
                                              *

RAVLİ

Popüler Yayınlar