10 Temmuz 2013 Çarşamba

HALK YARALAMADAN BİR ŞEY VERMEZ

Bir dükkândan bir şey isteyen rint 256
(Rint: Dünya işlerine hoşgörülü, kalender)

Rindin biri, yana yakıla bir dükkânın önüne gelip durdu.

Dükkân sahibinden bir şey istiyordum ama o da vermiyordu bir türlü. Bir hayli durdu dükkânın önünde.

Sonunda canı sıkılan dükkân sahibi, seni yaralamadan hiçbir şey vermem dedi;

Seni yaraladım mı, ne istersen iste; bunu razı olmazsan istediğin kadar bekle, söylenedur.

Rint, elbisesini sıyırdı; vücuduma bak dedi; Bedeninde tepeden tırnağa kadar yaralanmış, dağlanmamış bir yer bulursan,

Orayı yaralayayım de; yüzlerce yara almamış bir yerim var mı? Bilmiyorum ki?

Yarasız bir yer bulursan maşallah, nazar değmesin sana; orayı yarala, hiçbir günahın olmaz.

Baştan ayağa dek yarasız, beresiz yerim yok; bari bir şey ver de lütfünle esenleşeyim.

Bugüne bugün, bedenim tamamıyla yara bere içinde; artık yaralanmak nöbeti canıma geldi.

Allah’ım ben o yoksulum ki bedenimde yüzlerce yara almamış bir yer yok.

Baştan ayağa dek bütün bedenim, nasıl ararsan öyle, nasıl dersen o çeşit, o kadar yarayla dolu.

Bir soluk bile rahatım yok; yüzlerce yaradan baş kaldıramıyorum.

Ama bir soluk bile yüzlerce yara almasam, ömrümden bir rahat bulamam, ömrümde huzura kavuşamam.

Baştan ayağa dek derdin ta kendisiyim ama derde de doyarsam kâfirim.

Senin âleminden bana, yalnız gamın gerek; senin gamın var ya, başka bir gamım yok benim.

Yazıklar olsun ki yüz binlerce canım yok; olsaydı da hepsini senin gamının ayakları altına dökseydim.

Kulağıma hay huy sesleri gelmede, senin adını duymadayım; bütün bu seslerle de coşmaktayım, köpürmekteyim.

Seni gördüm de varlığımı yok ettim, seninle dirildim de kendi varlığımdan, benliğimden öldüm.

Hep bu halde olursam olgunlaşırım; ama varlığıma, benliğime büründün mü, benim zevalim (uzaklaşmam) o vakittir.

Tanrım, bu gönlü coşkunun elini tut; gönlümü sıkan şu zamandan kurtar beni.

Can boğazıma gelince, halktan hiçbir ümidim kalmayınca, bedenimi mezarda aydınlat; gönlüme ebedi bir bilişlik ihsan et.

 Şu varlık mülkü yok olunca da cömertliğinin denizinden nasipsiz bırakma beni.

                                          ***
       İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.                              
             ŞARK İSLAM KLASİKLERİ
                                              *
RAVLİ

Popüler Yayınlar