-1-
Âteşest in bâng-i nay-u nist bâd
Herki in âteş nedared nist bâdKimde bu ateş yoksa varlığından geçsin de (Bir mürşidin huzurunda) yok olsun)
Mürşit: ( Kendini Allah’a adamış, Allah adına konuşan, seni KENDİNE DEĞİL Allah’a bağlayan)
Neyzen’in
nefesinden Hu nefesi (Tanrı nefesi) ney’in içine
girince , Hu’nun nurlarından onda bir ateş belirdi.
Bu ateşten aşıkların nazarlarına (Bakışlarına) gerilmiş olan perde yırtıldı.
Onun şûlesinde (Alevinden) gönüllerin ışıkları yandı.
Sen
gönül ışığının aydınlanmasını istiyorsan bu toprak ve su birleşiği balçık
karanlığından yüksel, aydınlığa çık.
Cihanın
iç bozan karışıklarından boşal ki Hu’nun nur üstüne nur olan parlaklığı
görünsün.
Haydi,
altın ve gümüş sevgisinden gönlünü boşalt ki Hu’nun, yani Hakkın nurlarından
gönlün aydınlansın.
***
Gülşen-i
tevhid İbrahim ŞahidiÇeviren Midhat bahari Beytur
İnkilap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
***
Neler
öğrendik:
1.
Dinlenmek,
ferahlamak ve rahatlamak için nefesimizi Tanrı’nın nefesine karıştırmamız , böylece gelecek olan Tanrı
nurundan içimizde bir ısının olmasını sağlamamız gerektiğini öğrendik.
2.
Tanrı
nurundan oluşan ışığın gönülleri aydınlattığı zaman bakışlarımızda perde
oluşturan karanlıklardan, belirsizliklerden, akıl karışmasından kurtulup
hakikati olduğu gibi görmeye başlayacağımızı öğrendik.
3.
Vücudun isteklerine bağlı kalan kişinin, bu bağlı kalışından dolayı
yükselemediklerini, aydınlığa çıkamadıklarını öğrendik.
4.
Dünya
işlerinin bozuk düzen olduğunu, saklanan niyetleri, arka planda olanları ve iki
yüzlü davranışları anlayamadığımız için ruhumuzu, gönlümüzü, kalbimizi,
aklımızı karıştırıp bozduğunu, tüm iç yapımızı bulanıklaştırdığını öğrendik.
5.
Satın
alma ve hükmetme gücü olarak değer verdiğimiz paraya değer vermeyerek
baskısından ve etkisinden kurtulmamız gerektiğini, böylece gönlümüzün Tanrı’nın
nurlarının dolması için gönlümüzü temizlememiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,Doğruyu olduğu gibi görmek için, fiziki bir engel olmaması, aklımızın karışık olmaması, taraftar ve takınaklı olmamamız, gönlümüzü zorlayan isteklerden temizlenmiş olması ve ışık olması, tercihen de nur olması gereklidir.
Bağlı olan, kendini paraya, mala veya kişiye bağlayan hür olamaz, doğruyu göremez, doğru tercihler yapamaz.
Yol gösteren kendini Tanrı eri olarak takdim eden kişinin kendine bağlamak için çaba sarf ediyorsa o bir sahtekardır derhal uzaklaşman gerekir.
Yol gösteren seni Tanrı’ya bağlıyor ve bu yolda gayret ediyorsa ona bağlan ve sözlerini Tanrı sözü gibi kabul ederek ona itaat ederek hizmet etmelisin.
Senin efendi birisi olman kolayca olmayacağı için örnek teşkil eden yol göstericine hizmet ederek sevgisini kazanmalısın ve yakınlık ile güveni sağlamalısın.
*
RAVLİ