O ulular ulusu Peygamber’in
huzuruna bir bedevi geldi; eteğini çemremiş (ters
çevirip kapatmış), sımsıkı tutmuştu.
Peygamber’e, eteğimde ne var;
söylersen Müslüman olurum dedi.
Peygamber, iki yavrusunun üstüne
yatmış bir güvercin var diye buyurdu.
O yüce Peygamber’in dosdoğru
mucizesini görünce bedevi, gönül doğruluğuyla Müslüman oldu.
Peygamber’e, ey Peygamber
dedi; bunu kim söyledi sana? Peygamber, o ulu padişah, Tanrı söyledi dedi.
Orada bulunan Araplar,
Peygamber’in bu güvercini bilmesine şaşıp kaldılar.
Gerçekten de güvercin, iki
yavrusunun üstüne kanatlarını germiş, yatıyordu.
Peygamber, ey ashap, ey
ansar, neden bu işe şaştınız buyurdu;
Beni apaçık delillerle halka
gönderen Tanrı hakkı için.
Bu gün şu ana güvercinden hepimiz esirgemeyi, acımayı öğrendiniz
ya;
Allah, şu dünyada isyan eden
kişiye, bu güvercinden daha fazla acır, onu daha fazla esirger.
***
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.
ŞARK İSLAM KLASİKLERİ
Emre itaatsizlik etmek, inat
edip emre karşı durmak, itaat etmekten çıkmak, inatla emri yapmamak için
bahaneler bulmak.
Yani itaatin zıddıdır.
Dini anlamda isyan;
Allah ve peygamberinin
emirlerine uymamak, itaat etmemek demektir.
İnsanların doğru yolu
bulmaları için Tanrı zaman tanır.
İsyan eden dinin koruyucu
sınırları içine girmediğinden daha fazla korunmaya ihtiyaçları vardır.
Yaren, eğer geçmişteki
isyanlarımız hemen cezalandırılsaydı bu güne gelip doğru yolu bulamazdık.
Hani çocuk ne anlama
geldiğini bilmediği küfürleri eder de önemsemeyiz ya öyle anla.
Gelişerek büyürken doğru yolu
bulacaksın, bu yolla dinin eminlik kalesine gireceksin.
Esirgeme bu yüzden.
Tanınan zamanda bu sınırlara
girmezsen, isyan edenlerin başına gelenleri Kuran’ı kerimden öğrenebilirsin.
*
RAVLİ