Bizeban şud gerçi dared sad nida
( Hazreti Mevlana, Mesnevi 1.inci cilt 28 inci beyit açıklaması)
“ Sohbet arkadaşından ayrı kalan kişi yüzlerce söz söylemek kabiliyetinde bile olsa dilsizdir”
Aşıklara
sohbet arkadaşı olan kişi Tanrı sırlarına mahrem olur (Sırlara
sahip olur).
Aşk
niteliksiz olan zat-ı Hakkın nurudur.
Aşık
(Çok seven)
da, maşuk (Çok sevilen) da o nurdan müştaktır (Özleyiş içinde olan, göreceği gelen, can atan).
(Tanrı) Maşukun perdesinden naz (Kendini beğendirmek için çabalama) eder, aşığın
perdesinden niyaz (Yalvarma, yakarma, dua, ihtiyaç duyma, muhtaçlık) eder.
Maşukun
yüzünden cemal arz eder (Kendini gösterir, belli eder),
aşığın tavrından sevgi ve sevdalar gösterir.
Aşık, maşuktan ayrı değildir.
Maşuka
(Çok sevilene), aşık fedadır (Kendini o uğurda kendini
kurban eder).
***
Gülşen-i
tevhid İbrahim ŞahidiÇeviren Midhat bahari Beytur
İnkilap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
***
Neler
öğrendik:
1.
Sevgiden,
sevgiliden, bahseden topluluk içinde olmaya gayret göstermemiz gerektiğini
öğrendik.
2.
Birey
olarak ne kadar donanımlı olursak olalım güzel bir topluluk içinde kendimize
yer bulamamışsak iyi bir iş yapmamış
olduğumuzu öğrendik.
3.
Tanrı
sırlarının açık olarak kendini gösterdiği, belli ettiğini, nurların gözüktüğü o aşık kişinin yüzünde görebileceğimizi, tanıyabileceğimizi,
yararlanabileceğimizi öğrendik.
4.
Seven
ve sevilenin bir olduğunu, birleştiğini, birbirine naz ve niyazla konuştuğunu
öğrendik.
İşte
böyle yaren,
Aşıklıkta
sen-ben hitabı ve düşüncesi araya giremez.
Aşık
aşık olduğuna kendini feda eder, yok eder.
Her kim neye aşıksa o kişi aşık olduğu ile beraberdir ve o
özelliklere sahip olur, o renge bürünür ve onunla daima birliktedir.
*
RAVLİ