Bir büyük zat vardı; hem gönlü iyiydi, hem aklı.
Hace Ebu-Ali nakletti.
Hace Ali demiştir ki:
Şu anda sen, belanın ta
içindesin; çünkü baştan ayağa dek yoksun, yokluktasın.
Baştanbaşa arkanı dönmüşsün
yola; yolda da yüzün gözün toz toprak içinde.
Bütün görüş, ol, göz kesil.(Herşeyin hakikatını olduğu gibi gör)
Tamamıyla göz ol bir uğurdan (Bazı olaylarda görülen ve
insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna
inanılan iyilik kaynağı),
tümden gönül ol da birçok sırları anla.
Tamamıyla gönül
olur, dert kesilirsen, tamamıyla derman olursun, adamlığa erersin.
Derd istersen anlarsın,
bilirsin ki yüzün ölüme yönelmiştir senin.
Fakat şunu bil ki asıl dert, iki dünyada da kimsenin bilmediği derttir.ŞARK İSLAM KLASİKLERİ
*
Yaren,
Yol şöyle:
Önce aklını nefsinin dünyaya
bağlayan bağlarından kurtarmak. Temizlenmek.
Aklınla duyguların beraber
çalışır duruma getirmek.
Aklını duygularından
kurtararak his ile çalışır duruma getirmek.
His alemini geliştirmelisin sonra
da ondan kurtulmalısın.
Aklını hislerinden de
kurtararak sade akıl olmak.
Artık özgür bir akıl oldun.
Göz kesildin, bütünü görür oldun.
*
Özgür olan akıl gönül
aynasını parlatmış demektir. Yani ilahi âlemde olan bitenden o aynada görerek haberdar olur.
Birçok insanlardan gizlenen
sırları görür anlar olursun.
Sadece seyreder olursun.
*
Kişisel isteklerin önemini
yitirir, etkisiz hale getirirse gönül oldun demektir. Yani bir nevi ölümdür.
Yani ölmeden önce ölünüz
hükmünün yerine getirilmiş olması.
Aklın gönlün ile çalışır durumdadır artık.Çünkü Rabbim merak etmeyi gönlümüzün başköşesine, yolculuk için gerekli isteği oraya koymuştur.
*
Birinci dert Tanrıyı görmek
istemesidir. İkinci dert bizzat görüşmek istemesidir.
Tanrı’ya varınca bu yol biter mi?
Hayır.
Yol Tanrıyla beraber devam eder.
*
Ey yaren yolculuk, değişim,
görüş, yenileme de, gelişme de, tekâmül de oluşum de her ne dersen de; bir an
ile diğer bir an kâinatta aynı olmadığından, bu gününle ikinci günün aynı olmaz.
Yoldan kalan veya yoldan
çıkan bil ki aklını kullanamayandır.
*
Hazreti Mevlana’nın önerdiği
havuz öğretisinde olmalısın. Bu önerilen:
Ezberle uğraşmadan öğren, bir
sonrakini öğrenmeye yönel.
Ezberlersen yani diğer bir
deyişle aklında ısrarla tutmaya çalışırsan sonraki öğreneceklerine alan açmamış
olursun.
Derki:
Öğren akıl havuzuna at, o
havuzdan bir damla diline geldiği zaman tüm eskiden o havuza attığın tatlar
kendini gösterir.
*
Kavramlar üzerinden bu
öğrenme olduğundan bu yola yeni girenler fazla birşey anlamazlar.
Ama yola devam edenler vakti saati
gelince herşeyi gören anlayan olurlar.
Buna Hazreti Mevlana“Faş
olmak” der.
*
RAVLİ