(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)
3220.
Din yolunda işkillere (Yanlış ve yersiz düşüncelere)
düşen kişinin körlüğüne rağmen yeter bulmuyorum sözü.
•"Kurtuldum
mu yorul" âyeti geldi;
Çekip
duruyor bizi;
Artık
söze ihtiyaç yok, sus.
*
Amma zaten söylemek de Tanrı çekilişinden başka bir şey değil ki; Çünkü o, kula
kuldan da yakın.
Senden
bir İze sahip olmayan kişinin, güneş bile olsa alımı yoktur.
Biz,
aşkın kapısında, damında, şaşkın bir halde kalakalmışız.
Hem
de merdiveni olmayan damında.
Gönül
çenge benziyor, aşk da mızraba;
Nasıl
olur da feryat etmez şu gönül?
Âşıkların
feryatlarını duyuver bugün;
Ziyan
vermez sana.
Her
zerre, feryatla-inleyişle dop-dolu;
Fakat
ne yapsın ki dili yok.
Zerrenin
dili, oynayışıdır;
Başka
bir anlatışı yoktur zerrenin.
Gönüller,
seni görmek ümidiyle her yana bakıp duruyor, fakat bulunduğun yer, vehimlerine
(Olmayacak bir şeyin olacağını sanmaya) bile gelmiyor.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. İnsan boş kaldı mı din konusunda yanlış ve yersiz
düşüncelere dalacağından hemen kendisine başka bir iş bulup çalışmaya koyulması
ve yalnız Rabbine yönelmesi gerektiğini öğrendik.
2. Allah’ın insana çok yakın olduğunu ve kendisine
çektiğini, söz ile söylenmese bile böyle olduğunu öğrendik.
3. Allah’tan bir yolu bir izi olmayan kişinin çekiciliği
olmadığını öğrendik.
4. Âşıkların aşk yüzünden damda kaldıklarını, ne aşağı
inebildiklerini, ne de yukarı çıkabildiklerini, şaşkın bir halde beklediklerini
öğrendik.
5. Âşıkların gönülden feryatlarını her kişinin
duymadığını, duyacak olan Allah ve Allah dostlarının olacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Âşıkların
Allah’ı görmek, göremese bile Allah dostunu görmek için arayış içinde olarak
gönülden bakarak aradıklarını, bulundukları yeri hayallerinde şekillendirmeye
çalıştıklarını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ