(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan
aşkı anlatıyor)
3070.
Gönül, yüzüne karşı ne biçim oynuyordu;
Aşk
ateşiyle cana, neler olmuştu?
Göz, bakışıyla sarhoş olunca ağız, o şeker
mi şeker dudaklardan ne hallere girmişti?
Ok
gibi kirpiklerle neler avlanıyordu;
O
yay gibi kaşlar ne yapıyordu?
Olsa-olsa
lâleye renk vermedeydi;
Yoksa
gül bahçesinde ne işi vardı onun?
O
anda gül, neler söylemişti yeşilliğe;
Nergis
yüzünden ne hallere girmişti erguvan?
Gökyüzüne
ışıklar bağışlamaktan başka ne maksatla gökte koşa-koşa gidiyordu?
Sayıya
sığmaz, sınıra girmez lütfü (İyiliği, bağışı) olmasıydı
ne diye bu arada dururdu o Ay?
Mekânsızlık
âleminden (9 kat göğü geçtikten sonraki yerden)
bir kerecik yüz gösteriverdi;
Yarabbi
mekân âlemi (Yaşanılan yer), onun yüzünden ne
hallere girdi?
İzi
belirmez, eseri görünmez örtüsünü bir açtı;
Şu
izi beliren, eseri görünen âleme (Dünyaya) neler
oldu?
Gece,
geçti-gitti;
Gecesiz
bir gündüz belirdi;
Şu
bekçiye benzeyen akla neler oldu, neler.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Gözümüz sevdiğimiz Allah dostuna bakınca sarhoş
olduğunu, bu sarhoşluğun vücuda yayıldığını öğrendik.
2. Şems Hazretlerinin bakışıyla Allah’ı arayanları seçip
avladığını öğrendik.
3. Gördüğümüz güzelliklerde Şems Hazretlerinin etkisini
ve izlerini göreceğimizi öğrendik.
4. Şems Hazretlerinin sırları açıklayıp bilinmezlikten
kendine yakın olanları kurtardığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerine yakınlaşanın gereğince anlaşılıp bilinmeyen, ne olacağı, sonu
belli olmayan durumların olmayacağını, böylece üzüntü, sıkıntı, perişanlık
olmayacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ