(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)
3200.
Lâ’I (Kırmızı taş gibi) dudaklarının parıltısını
nasıl söyleyelim, o dudaklara neler diyelim?
lâ'lden
de üstün, akıykten (Akik taşından) de.
Yaşayışım,
o buluta benzer sümbül saçlar sayesinde yapraklandı, güzelleşti, yeşerdi.
Ham
(Yıllanmamış) şarap sun bana;
Bak
da gör, meclise bir başka ham geldi, konuk oldu bize.
*
Getir o ferah (Kalp, gönül, iç sıkıntısı olmayan)
ordularını muzaffer eden kırmızı bayrağı.
Her
kapanıp bağlanan, her zorlaşıp güçleşen iş, onunla kolaylaşır.
Şarap
(Tanrı şarabı) sun ki sözün başı elden çıktı;
Gemi
demirine benziyor söz.
Günüm,
geceme geçmiş olsun demeye geldi;
Canım,
dudağımı ziyarete geldi.
Gök
kubbe, Yarabbi-Yarabbi! Dememi o kadar çok
işitti ki son-ucu o (Gök kubbe) da Yarabbi! Demeye
koyuldu.
İçilişi
mezhebe (Yorum, anlayış ve görüşüne) aykırı olan
şarapla dolu bir kadeh elinde;
Sevgili
çıkageldi.
Her
defasında, bir yudumdan sarhoş oluyordum;
Bu
seferse kadehi, dudağına-dek dopdolu sundu.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems Hazretlerinin güzelliğini gören Mevlana Hazretleri değerli taşlarla,
etkisini de sarhoşlukla anlattığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşkın
verdiği sarhoşluğun dine aykırı olmadığını, Allah’ın Allah dostunun üzerinde
güzelliğini göstermesini gören gözün sevinç ve hayretten kendinden geçtiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ