(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)
3000.
Sus ki can şekillerini, Tanrı elinden başka bir el çözemez.
Ne
de çaresiz kalmıştır şarabı (Tanrı şarabı)
olmayan;
Boş
yere koruk sıkar-durur.
Ne
de çaresizdir çorak yer;
Şu
kerem, şu lütuf (İyilik, bağış)yağmuru, oraya
yağmaz.
Bu
sefer gönlüm, sabahtan sarhoş, geceki borcunu ödüyor.
Sabah
şarabı içilecek çağda uyuyanlara dedim ki:
Baş
kaldıranın ayak ücreti bana.
*
Bugün utanç, kaçtı-gitti benden;
O,
bu sarhoşun avucuna ne vakit kına yakacak?
Bir
sâki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan
kişi) var bugün, tutmuş kulağımı benim;
Bir
soluk bile bırakmıyor beni.
Sopaya
benzer kadehi, ejderha oldu;
Akıl
kıptısine (Mısır halkına) saldırıp duruyor.
Sus
da seyret;
Sarhoşların
küpü de kadri (Değeri) yüce kadeh gibi şarap
ısmarlayıp durmada.
Can,
uzun boylu bir yolculuktan geldi;
Kapının toprağına gene ulaştı.
Kapının toprağına gene ulaştı.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Allah’ın bizi yeniden şekil vermesi için susup ilahi
iradenin kendisini gösterip işlemesini sarhoşça, sabır göstererek, zevkli bir
biçimde seyretmemiz gerektiğini öğrendik.
2. İlahi iradenin yapacağı yardımları, iyilikleri alacak
uygunlukta olmak için kendimizi hazırlamamız gerekli olduğunu öğrendik.
3. İlahi iradeye hiç isyan etmeden, utanmadan işini
bitirmesini beklememiz gerektiğini öğrendik.
4. Susup Allah dostlarının neler yaptığını seyretmemiz,
her an bize ikramlarda bulunduğunun farkına varmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Canımızın
binlerce yıl uzaklıktan dünyaya geldiğini, bir zaman dünyada kaldıktan sonra ilahi
iradenin geldiği yere geri döndüreceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ