28 Kasım 2018 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 3210 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

3210. Âlem (Evren), onun mahmurluğuna (Sarhoşluğun sebep olduğu sersemlik içinde) şaşmış, kalmış;
Hâlbuki asıl şaşılacak şey şu:
O (Şems Hazretleri) da şaşırmış bir halde geldi.

Hangi gökte onun Ay'ı parlarsa güneş, aşağılık bir yıldızdır o gökte. Yeni Ay, sanki onu ata binmiş görmüş de at nalına dönmüş.

O can kesilmiş (Dünya yaşamında bitkin duruma gelmiş, gücü takati kalmamış, çok yorulmuş), dünya da beden;
Yetmez mi bu şeref dünyaya?

Ne mutlu o gönüle (İlahi isteklere sahip olan mutluluk kazanmıştır);
Ne neşe’lidir o gönül ki ona, o yakın dost geldi-kondu derler.

Tozla-toprakla dolu dünya, gönül ışığıyla güzelleşmiştir, hoşlaşmıştır, edebe (İyi ahlaka, inceliğe, terbiyeye) sahip olmuştur.

Her meyve, zamanı gelince baş gösterir;
Her iş, bak da gör, nasıl tertiplidir (Uygun bir sırada, düzendedir).

Yeter, sus.
Tüm söyleyenin karşısında susarak söz söyleyen, daha da hoştur, daha da iyi.

Sus ki can gelini, namahremle (Yabancı) cilveleşmekten (Nazlanmaktan) azaba (Büyük sıkıntıya, eziyete) uğradı.

Fakat ben, yeter bulmuyorum bu sözü;
Çünkü tecrübem (Deneyim) var, âşıklara bu gülbeşeker (Gülden yapılan şekerleme), pek hoş geliyor.
                     ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin dünyaya gelmesi ve Mevlana Hazretlerine kendisini göstermekle dünya yaşamına şeref kazandırdığını öğrendik.
2.    Kendisinden başkasını görmeyen zamanda Şems ve Mevlana Hazretlerinin kendilerini göstermekle dünyaya şeref verdiklerini, gönüllere ışık vererek güzelleştirdiklerini, hoş hale getirdiklerini, Hak yolunu gösterdiklerini, terbiye sahibi yaptıklarını öğrendik.
3.    Her şeyin zamanı gelince kendini gösterdiğini, tatlı-sulu meyve verdiğini öğrendik.
4.    Yabancı ile eğlenmek ve oyalanmanın, eşekle şakalaşmak gibi olduğunu, eşeğin şakasının çifte atmak olduğunu öğrendik.
5.    İnsanın gönlünün neşeli olmadığı zaman bir şeyleri yanlış yaptığının, yanlış yolda gittiğinin, yanlık kişiyi önder seçtiğinin göstergesi olduğunu öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Her konuda sözlerin çok olduğunu, iyi ile kötü, doğru ile yanlış sözün birbirine karıştığını, susup tecrübelinin ne yaptığına bakmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                   *
RAV

Popüler Yayınlar