İn cihan hummest
dil çun cuy-i âb
İn cihan höcrest-ü
dil şehr-i ucâb
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
4.inci cilt 811 inci beyit açıklaması)
“ Bu âlem bir küptür, gönül
de ırmak suyuna benzer.
Bu âlem bir odadır, gönülse görülmedik
şaşılacak bir şehirdir.”
Muhakkak ki bu cihan,
fikirdir (Düşüncedir, idraktir, akıldır, inanmaktır,
tasavvur etmektir, istektir, hatırlamaktır, niyettir, arzu duymadır.).
Fikir aslanına gönül,
ormandır.
Bu fikri, olup bitme âleminde
ve mekânda asla bulamazsın, yalnız gönülde bulursun.
Sen düşün!
Bu fikir nedir?
Bunu düşünen ahmaktır (Az akıllı veya aklı bulanık).
Senin gönlünde düşünen odur, O.
Bunu kime söyleyeyim?
Sırlara mahrem (Sırlara yakınlık duyan) kişi nerede?
Zaten bizim varlığımız ancak
“şekil bağlanmış” fikirdir (Düşüncedir).
Biz, aslan gibiyiz, cismimiz
de orman gibidir.
***
Neler öğrendik:
1.
Bu dünyanın bir
küp, kalbin de ırmak gibi olduğunu, bu cihanın bir oda, gönül de şaşılacak
şeylerle dolu bir şehir olduğunu öğrendik.
2.
Kendimizin
kendimizle olan savaşından kendimizin başkalarından farklı oluşumuzu
göremeyeceğimizi öğrendik.
3.
Kendimize
güvenmemiz gerektiğini, aradığımız her ne varsa içimizde olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Gönlümüzün büyük ve
çeşitliliğe sahip büyük bir alan olduğunu, aklımızın bunu ölçebilecek güce
sahip olmadığını ancak tanıyıp yararlanılması gerektiğini bildiğini öğrendik,
anladık.
RAVLİ GÖNÜL yazarak Googleden daha geniş bilgi edinmelisin.
*
RAVLİ