8 Ocak 2014 Çarşamba

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 289

Ey füsurde âşık-ı nengin nemed
Ko zibim-i can zi cânan mi remed
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 3.inci cilt 3910 inci beyit açıklaması)

“ Ey ayıp ve âr hırkalı donuk (Utanma örtüsü içine saklanmış) âşık.
Sen can korkusuyla canandan (Sevgili, gönül verilen, âşık olunandan) kaçıyorsun.”

Canana karşı sen ölürsen can, canana (Sevgili, gönül verilen, âşık olunandan)kavuşur.

Ölmedikçe (Kendi varlığını yok etmedikçe) arada bir sed (Engel, sınır) vardır.

Âşıkların ölümü, maşukların (Sevilen, âşık olunan) visalidir (Kavuşma, buluşma).
Âşıklar için hiç ölüm korkusu yoktur.

Belki de âşık ölmeden evvel ölmüştür.
Fani olmuştur, canı canana (Sevgili, gönül verilen, âşık olunandan) ulaşmıştır.

Âşığın gönlünde aşk ışığı parıldadı mı, âşık, maşuk (Sevilen, âşık olunan) oldu.
Kendiliğinden değişti.

Âşık olan ebdal (Dünya ile ilgisini kesip, Tanrı’ya bağlanmış derviş) mertebesini buldu.

Allah’ın değiştirmesiyle kendinden boşaldı, maşukun (Sevilen, âşık olunan) haliyle doldu.
                                                     ***
Neler öğrendik:
1.    Âşık olan kişide ne can korkusu olmaması gerektiğini öğrendik.
2.     Âşık olan kişinin bahanelere sığınmaması gerektiğini, toplumun oluşturduğu ayıplarının ve kendisinde olan utanç duygusunun sevgiliye hizmet etmeğe engel olmaması gerektiğini öğrendik.
3.    Peygamber efendimizin “ Ölmeden önce ölünüz” hadisi şerifinin değerini hakikatini anlayan kişinin âşık olabileceğini öğrendik.
                                          *
İşte böyle Yaren,
Âşıklık kanununda ne kendi değerlerin ne de toplumun sana yüklemiş olduğu işler ve değerler önemli değildir.

Aşığın tüm varlığı ve değerleri sevgilisinin değerleridir, kanunlarıdır, istekleridir.

Âşık tüm varlığıyla sevgilide yok olması, sevgili isterse onun varlığıyla beraber var olması veya yok olması bu işin gereğidir.


                                   *                                                                                    
RAVLİ 

Popüler Yayınlar