Uktuluni uktuluni
ya sikâd
İnne fi katli
hayatün fi hayât
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
3.inci cilt 3839 inci beyit açıklaması)
“ Ey inanılacak, güvenilecek
kişiler!
Beni öldürün!
Öldürülmemde hayat içinde
hayat vardır.”
Âşıkların ölümü, su
üzerindeki kabarcıkların içinde bulunan hava çıkıp kabarcıkların su olarak
kalmasına benzer.
Varlık havası vücuttan çıktı
mı âşık, ihsan (İyilik, bağış) denizi içine
batar.
Akıllıya gelince, o ölümden
korkar.
İstediklerin, ölümle zayi (Elinden çıkacak, kaybolacak, yitirilecek, sonu zarar ziyan
) olacak, der.
Elde ettiği mansıp (Mevki, makam), vakar (Heybet,
azamet), iftihar (Övünç), itibar ve
iştiharın (şan, şöhretin) elden gitmesine
üzülür.
Âşık için kitap, maşukun
yüzüdür.
Âşık, o güzellik kitabından
yüzlerce fasıl, yüzlerce bab (Bölüm) sevgi dersi
okur.
***
Neler öğrendik:
1.
Âşık olanın
yerinin, yurdunun sevdiğinin yeri, yurdu olduğunu hep onun yanına gitmek
istediğini öğrendik.
2.
Âşık olanın
canını sevdiğine vermek olduğunu öğrendik.
3.
Âşık sevdiğinin
yanında ölmek istediğini yani ikiliği ortadan kaldırmak gerektiğinin bildiğini
öğrendik.
4.
Aşığın kendini
sevdiğinin kararına bıraktığını, ister öldürsün ister ebedi diri tutsun bu
muameleye razı olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle Yaren,
Ölümle hayat olduğunu ancak
canı bu canı verene sevgiyle geri vermekle ebedi hayata kavuşacağımızı
öğrendik.
Can ve vücudumuzun sevdiği
yere gitmek istediğini, âşık olanın vatan sevgisinin bu olduğunu öğrendik,
anladık.
Akıl dünyaya ait
kazanımlarını kaybetmek istemez, kaybettiği zaman da üzülür.
Âşık; zamanla oluşmuş
değişikliklerden kurtulup aslına kavuşmak ister, vatanına dönmek ister, sevdiğine
kavuşmak ister.
* RAVLİ