Men aceb dârem zi
cûyây-ı safâ
Go remed der vakt-ı
saykal ez cefa
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
3.inci cilt 4000 inci beyit açıklaması)
“ Cilalanacağını zaman
cefadan (Zulüm) ürküp kaçan ve sonra da safa (Gönül şenliği) dileyen kimseye şaşarım.”
Aşkı kolay sanma, aşk, can
vermektir.
Âşıklık derttir.
Bela (Afet, sıkıntı, tasa, kaygı) ve mihnettir (Zahmet,
eziyet).
Âşıklık zahmettir (Güçlük), şiddettir.
Âşıklık, aşk ateşinde
yanmaktır.
Kendi varlığını aşka feda
etmektir.
Aşk kendini kuru öd ağacı
gibi cefa (Zulüm) ateşiyle yakar mı?
***
Neler öğrendik:
1.
Derdin Allah’tan
geldiğine inananların derdi kolayca kabul edeceğini, şikâyetçi olmayacaklarını,
çünkü derdi Allah’ın sevdiği kişiye verdiğini, sabredenleri ödüllendirdiğini
öğürendik.
2.
Güzel ve iyi
işler başarmak isteyen kişilerin sıkıntılarla ve güçlüklerle karşılaşacağını
bildiklerini ve bunları kabul ederek başladıklarını, başardıklarını öğrendik.
3.
Dertten insan
ancak öldükten sonra kurtulacağı için yaşarken “ ölmeden önce ölün” hadisi
şerifini uygulayanların sıkıntılardan, dertlerden kurtulacaklarını öğrendik.
4.
Herkesin kendine
özel derdi olabileceğini, aşkın derdini ancak âşık olanların bilebileceğini
öğrendik.
*
İşte böyle Yaren,
Yaşarken hep dert, sıkıntı,
zorluk, cefa, afet, sıkıntı, tasa, kaygı, eziyet her insan için az veya çok
vardır.
Bu sıkıntıları doğal kabul
etmemiz ve kabullenmemiz ruh sağlığımız için gereklidir, önemlidir.
Bu sıkıntıları verenin Allah
olduğunu bilen kolayca kabullenerek arkasından gelecek ödülü bekler.
Âşıklar ise sıkıntıları
severler çünkü sevgilisinden gelmiştir.
Sevgiliden gelen aşığa her ne
olursa olsun hediyedir, hoşluktur, sevginin gereğidir.
Gönül hoşluğunda olmak
isteyen kendi varlığından geçerek sevdiğinde kendini yok ederek sevgilisi ile
var olur.
Allah insanı varlık vererek
de yokluk vererek de sıkıntı, acı, tatlılık vererek de imtihan eder.
Yarene bu dünyanın imtihan dünyası
olduğunu hiç unutmaması, başına her ne gelirse gelsin bir imtihan olduğunun
bilincinde olması gerekir.
RAVLİ DERT yazarak
Googleden okumalısın.
*
RAVLİ