Kand-i şadi meyve-i
bag-ı gamest
İn ferah zahmest-ü
van gam merhemest
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
3.inci cilt 3752 inci beyit açıklaması)
“ Neşe şekeri, aşk gamı
bağının meyvesidir.
Bu ferah, yara o gam
merhemidir.”
Ten, dünyada şâd (Sevinçli, ferahlı, memnun, şen, bahtiyar.) olursa canı
gam eritir.
Sen tene şeker ve helva
verdikçe canın ağzına zehir koyarsın.
Tenimiz mademki canımızın
zıddıdır, tene hizmet ve rağbet cana cefadır.
Ten, Hak yolunun mihnetiyle (Zahmetleri, eziyetleri, dertleri, tecrübeleri, sınanmalarıyla)
zayıflarsa, can izzettedir (Kuvvette, üstünlükte,
kıymette, bulunmaz derecede olmak), pek latifleşir (Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan), pek
şereflenir.
Birkaç gün tenin lezzetinden
sabret ki, hayat veren Cemali (Yüzü) göresin.
***
Neler öğrendik:
1.
Allah’ın
karşılıksız nimetler verdiğini, bunlardan en yücesinin hikmet
olduğunu öğrendik.
2.
Akıllı kişinin kederden,
tasadan, dertten, elemden, kaygıdan kaçmadığını öğrendik.
3.
Akıllı kişinin
kederden, tasadan, dertten, elemden, kaygıdan sonra ferahlamanın, sevincin
geleceğini bildiğini öğrendik.
4.
Akıllı kişi
gördüğü ile bildiğini, aşığın ise akıllının göremediği sonuçları gördüğünü
öğrendik.
5.
Kederi, tasayı,
derdi, elemi, kaygıyı hoşça karşılayıp aşkla kucaklamamız gerektiğini öğrendik.
6.
Kederden,
tasadan, dertten, elemden, kaygıdan gelen zahmetin ücretini Hakkın verdiğini
öğrendik.
*
İşte böyle Yaren,
Cahil kişi tatlılık ister,
kederden, tasadan, dertten, elemden, kaygıdan kaçar.
Fakat tatlılıktan sonra
kederin, tasanın, derdin, elemin, kaygının geleceğini bilmediğinden hep tatlılık
ister, peşinde koşar.
Gamı kabul eden, Tanrı’dan geldiğine inananlar için önünde
bir ayna konmuş gibidirler.
Aynaya bakıldığı zaman cisim
orada değildir ama oradaymış gibi görüp anlaşılır.
Aynada görünenin hakiki
olmadığını, bir zıtlığın görünümü olduğunu bilen; başka zıtlıkları görüp keşfetmek
için kendine yetenek kazandırır.
* RAVLİ