17 Ocak 2014 Cuma

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 307

Cüz makam-ı rasti yekdem me ist
Hiç lala merd ra çun çeşm nist                                                                      
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 4.inci cilt 330 inci beyit açıklaması)

“ Doğruluk durağından başka bir yerde bir an bile durma.
İnsana gözü gibi bir dadı (Bakım yapan, eğitim, öğretim veren) yoktur.”

Bir gözde Allah’ın nuru yoksa o göz, zevalsiz (Ölümsüz) olan Tanrı hissinden mahrumdur (Allah’tan gelen uyarılara hassas olmayan yoksun kalır.).

Göz nuruna Hakkın nuru gelmezse o göz, deveyi yününden ibaret görür. (Yüzeysel görüş, bakış)

Hakkı görmeyen gözün görmemesi iyidir.
(Yeterli ve doğru görüş sahibi olmayan yanlış algılar, yakınlarını da yanlışa inandırarak hataya düşer ve düşürür.)

Dert ortağı olmayan sevgilinin olmaması iyidir.
(Sıkıntılarda uzaklaşan, kaçan sevgiliye bağlanmamak gerekir)

Ten gözü kör olan, hep üstünü başını kirletir.
Hakkın nuruyla açılmayan gönül gözünü yıkasan da yine kirlenir.

                                              ***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.

                                           ***
Neler öğrendik:
1.    Bize en büyük bakım sağlayan, toplum içinde yaşayışımızda yerlerimizi almamız için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmemize, kişiliklerimizi geliştirmememize aile içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yoldan kılavuzluk edenin, bizi zararlardan koruyanın doğru olanı yapmakla elde edeceğimizi öğrendik.
2.    Doğruluğu kendine kazandırmayanların daima bahanelere sığındığını öğrendik.
3.    Doğrulukta olanlar hata edince acizlik içinde hemen Hakkın bağışlamasını dilediklerini, af edilmeyi sabırla beklediklerini öğrendik.
4.     Doğruluk içinde olanların suçlarını itiraf ederek bahanelere sığınmayacaklarını öğrendik.
5.    Görüş gözünü açmayıp kör kalanların nasihatle temizlenseler bile yine her an pislenmeye hazır olduklarını öğrendik.
                                    *                                                           
İşte böyle Yaren,
Doğru olmak elbette ki kolay değildir.
Yaradılıştan iyi ve doğru olmamızı hayat boyu korumamız gerekir.

Doğru kişi ilkelidir ve kişiliklidir, kendine saygısı tamdır.
Doğru kişi doğruluğundan ötürü zarar görür ama bunalımlara girmez, zor koşullar altında olsa bile kendine mahvetmez.

Doğru olmak dik durmayı ve uslu olmayı gerektirir.
Doğru söyleyeni yalancılar ve oyuncular istenmediğinden çoğu kez yalnız kalırlar.

Doğru sözlü kişinin sözü eksikleri, yanlışları, yolsuzlukları bütün çıplaklığıyla ortaya koyacağından ve eleştireceğinden bu söz, bu işi yapanlara acı gelir ve doğru söyleyeni dışlarlar.

Kendisini kolayca güven duyulması için doğru kişi olarak tanıtanlara hemen inanmamak gereklidir ve yaptıklarına bakarak doğru olduğuna inanmamız gerekir.

Herkesi dinlediğin zaman doğruluktan dürüstlükten bahseder.
Söz ve davranış aynı olmadıkça geçersizdir, değersizdir.

İşlerinde doğruluktan ayrılmayan kişiye Tanrı her zaman yardım eder..

Doğru davranmamız gerekli ve önemlidir ancak başkaları için doğruluk adına zarar görmemek için ağzımızı pek açmamamız gerekir.

İstenildiği zaman: mademki sordunuz doğruyu söylemeye mecburum diyerek doğruyu söylememiz gerekir.

                                          *                                                                                     RAVLİ 

Popüler Yayınlar