Şeyh ra ki pişva-vu
rehberest
Ger müridi imtihan
gerd o harest
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
4.inci cilt 374 inci beyit açıklaması)
“ Mürit (Tanrı yoluna girmiş öğrenci), önder ve kılavuz olan
şeyhi denemeye kalkışırsa eşektir.”
A eşek!
Sen, şeyhini ne diye denemeye
kalkışıyorsun?
Sen kim oluyorsun?
Asıl kendini dene.
Eğer Hak adamını tanıyorsan
doğru gör.
Her gördüğüne eğri bakma,
doğru bak.
Sen imanını temizle, her
gördüğünü boş bilme.
Allaha iman eden kişi, o yüce
kapıya intisap etmiş (Bağlanmış, girmiş, kapılanmış)
olur.
Müminlerin hepsi de parlak
bir nurdandırlar, onların ışıkları, kandilleri bedenleridir.
***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM
ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri
koll. Şrt.
***
Neler öğrendik:
1.
Din yolunu
göstereni denemek, sınamak aslında insanın kendisini denemek, sınamak olduğunu
öğrendik.
2.
Din yolunu
gösteren kişiyi imtihan etme düşüncesinin kötülükten bir işaretin olduğunu,
böyle bir vesveseye düşenin hemen tövbe edip Allah’a sığınması gerektiğini
öğrendik.
3.
Bizden vesvesenin
gitmesi için secdede gözyaşı akıtarak Allah’a yalvarmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle Yaren,
Öğretenle öğrenenin arasında
oluşan sevgi bağı ne kadar kuvvetli olursa öğreten sırlarını vererek kısa
zamanda öğrencisini istenilen uygunluğa getirir.
Eğer öğrenen öğretene saygı
duymazsa, şüpheler besliyorsa veya kendi benliğini öne çıkartıp daha önce öğrendiklerine
güvenerek kendini kanıtlamak istiyorsa bu durum kötü düşünceden oluşmuştur ve
kişi vesvese dediğimiz kuvvetli girdabın içine düşmüştür.
Öğreten bu durumu anlayınca
ona özel bilgi akışını keser, sırlara uygun olmadığına karar vererek sırlardan
söz etmez.
Bu durumda olan kişi
öğrenemez ancak birtakım söylenenleri ezberleyerek başkasına aktarır, yani
kendine faydası olmayan, başkalarına fayda vermeye çalışan biri olur.
Bize dini öğretenin
karşısında eskiden her ne öğrendiysek yok hükmüne sokarak yeni bilgileri
anlamaya, kazanmaya, malımız etmeye çalışmalıyız.
* RAVLİ