Mülk behrem zen tu
Ethem vâr zûd
Tâ biyabi hemcu o
mülk-i hulûd
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
4.inci cilt 726 inci beyit açıklaması)
“ Sen de Edhem gibi hemencecik
devlet ve saltanatı terk et de onun gibi ebedi bir saltanata kavuş.”
İbrahim Edhem fani olan mülkü
verdi ama bakiy olan iklime Kaykûbad (Büyük ve ulu)
oldu.
Mal ve mülk mademki
kalmayacak, ne diye zevalsiz olan izzet ve saltanatı istemiyorsun?
Cenab-ı Mustafa (Peygamberimiz), Allah’ın cemaline (Yüzüne, Hakikatine) âşık olduğu içindir ki:
“ Yokluk,
benim iftiharımdır” buyurdu.
Hakkın didarına (Yüzüne) istekli olan, varlığını Hak yoluna saçar.
Dostun cemaline (Yüzüne, hakikatine) âşık olan, dostun semti etrafında
dolaşır.
***
Neler öğrendik:
1.
Bahtı kutlu olup
da dünya nimetlerine kavuşanın gelip geçici nimetlere kavuştuğunu, daha iyi ve
üstün olanın Allah’ın yüzünü görmekle sonsuza kadar kutluluğa kavuşacağımızı
öğrendik, anladık.
2.
Kendisi saltanat
içinde olanın Allah’ı bulmasının zor olacağını öğrendik.
3.
Aşıkların namı
şanı, utanmayı terk ettikleri gibi malı, mülkü ve mevkii terk etmek gerektiğini
öğrendik.
*
İşte böyle Yaren,
RAVLİ İBRAHİM ETHEM yazarak yaşam öyküsünü okumalısın.
*
RAVLİ