13 Ocak 2014 Pazartesi

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 300

Bâ-du âlem aşk ra bigânegi
Endero heftad-u du divânegi
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 3.inci cilt 4719 inci beyit açıklaması)

“ Aşk, iki âleme de (Dünya ve ahrete) yabancıdır.
Aşkta yetmiş iki türlü divanelik (Delilik, sıra dışı hareket) vardır.”

Âşık, divane (Delicesine seven) bir âşık ol.
Çalış, âşıklarla bir ev içinde dost ol.

Âşıkların evi nerededir?
Diye sorarsan, onların evi fanilik (Yokluk âlemi) iklimindedir (İnsanların yaşadıkları yer).

O mabet (İbadet yeri) âşıklar Kâbe’sidir.
Oraya gidersen, orada Allah’tan başka bir şey bulamazsın.

Haydi!
Muhammedi fakr ü fena (Yoklukta fanilik) ovasına gel.

Âşıklar kafilesine katıl ki, Hakka ulaşasın ve Hakkı tavaf edesin.
Hilafsız söylerim ki, o zaman necata (Kurtuluşa, mutluluğa) ve saadete (Sevince) eren bir hacı olursun.


                                              ***
GÜLŞEN-İ TEVHİD İBRAHİM ŞÂHİDİ
Çev: Midhat Bahari BEYTUR
İnkilap ve Aka kitapevleri koll. Şrt.

                                           ***
Neler öğrendik:
1.    Aşkın dünya ve ahret alemiyle ilgilenmediğini sadece Allah’ı sevgili olarak bildiğini ve sevgilinin hükmünde kendini yok etmek için uğraştığını öğrendik.
2.    Aklın aşıklığı anlayamayacağını, aşıklara deli gözüyle bakacaklarını öğrendik.
3.    Dünya sultanlarının saltanatının aşığın sultanlığının saltanatı yanında çöp mesafesinde olduğunu öğrendik.
4.    Aşık varlıktan kurtulup hem dünyada hem de yokluk aleminde yaşamaya başlamıştır.
                                          *
İşte böyle Yaren,

Aşkın bir yokluk denizi olduğunu, aklın onu anlamada yetkin olmadığını öğrendik, anladık.

Aşık sıradan bir insan olmadığını, Allah dostunun hükmünün kendini göstermesini akılların anlamayacağını öğrendik, anladık.

Allah'tan başka bir sevgiyi gönlümüzde yer etmememiz gerektiğini öğrendik, anladık.

RAVLİ FAKR Ü FENA yazarak okumalısın.

                                       *                                                                                        RAVLİ 

Popüler Yayınlar