Çun düvümbar âdemi
zade bizât
Pay-ı hod ber
fark-ı illetha nihât
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
3.inci cilt 3576 inci beyit açıklaması)
“ Âdemoğlu ikinci defa aşka
doğdu mu ayağını sebeplerin başının üstüne kor, basar (Sebeplerin
üstüne çıkar).”
O zaman sebeplerden kurtuldu.
Çünkü sebepler tendendi.
Can ise Huten diyarında (Çerçöp haline olan dünyada)
bir âhu (Hürmet ve saygı gösterilen, ululanan) gibiydi!
Allahım!
Ben bu sözleri kimlere
anlatayım?
Bir âşina (Tanıyan, bilen) yok ki…
Farz et şarap var, meze var,
kebap var, hâsılı ne istersen var ama güzel ve latif (Yumuşak,
nazik, deriliğe ve gizliliğe sahip) bir hemdem (Can
ciğer arkadaş) olmadıkça zevk alamazsın.
Neşe, ancak uygun bir dostla
beraber olunca gelir.
Ey Şahidi, nerede hemdem (Can ciğer arkadaş) bir dost?
Öyle bir hemdem ki, o da
benim gibi sevgilinin ayrılığından yanıp duran bir dost.
***
Neler öğrendik:
1.
Bedenimiz içinde
gelişmesini tamamlayan canımızın bedenimize bağlı kalmasından kurtararak kendi
kendine gelişmesi için olanak sağlamamız gerektiğini öğrendik.
2.
Gelişmek için
sebeplere bağlı kalmamamız gerektiğini öğrendik.
3.
Allah’ın sebebe
bağlı olmayan güzelliklerini, sanatını tanımamız gerektiğini öğrendik.
4.
Anne karnındaki
çocuğun dünyada var olanları bilmediği gibi, dünyada olanın da ilahi âlemde
olanları bilemeyeceğini öğrendik.
5.
İlahi âlemi
bilen, yol gösteren, bu yolu aydınlatan, inceliklerini bilen bir dost arayıp
bulmamız gerektiğini öğrendik.
6.
İlahi âlemi bilen
kişinin de bu yoldan gitmek isteyen isteklileri aradığını, onlara yardım etmek
için hazır olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Allah bu âlemi hareket ve
değişim ile süslemiştir.
Kendine dost ettiği
Âdemoğlunu gelişmelere açık ettiğini, 18000 âlemi göstermek istediğini, her
öğrenişte hayretler içinde kalarak Allah’a daha sıkıca bağlanmamıza, sevmemize
olanak verdiğini öğrendik, anladık.
Kişi ve olay boyutundan
çıkarak, ayrılarak, uzaklaşarak, yükselerek her şeyin gerçek değerini tanımak
ve görmek için çalışmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
* RAVLİ