30 Ekim 2012 Salı

ŞEMSİ TEBRİZİ VE MEVLANA HAZRETLERİNE MEKTUP 24

"Sultan, Allah'ın gölgesidir" sözü Ebul Hasan Harrakanî'nin nazarında doğru değildir.

Denize düşer ve yüzmek bilmesen boğulur ölürsün; başına su dökerler.
Biri okunu uzağa atar, kerem sahibi olur.

Kuran'da, "Gördün mü, Rabbin gölgeyi nasıl uzattı?"
(K. 25/47) anlamındaki ayeti hatırla da yüzünü arkana çevir, arkanda ne göreceksin?

Hazreti Ebubekir arkandan seslenecek:
Ey şaşırmışların kılavuzu!

Bir taraftan cevap gelir:
Eğer Muhammed (S.A.) yaratılmasaydı o kadar gölge kalacaktı ki, onun gölgesini arşa götüreceklerdi.

Yani onunla savaşa girişen kimse divanedir.
Nasıl savaşabilir?
Yedi başlı ejderha onun varlığının gölgesidir.

 Bu iftiradır, bunun başka mânası vardır.
O öyle arıktır (Zayıf) ki, göğsünün her tüyünden ter damlaları boşanır.
Keşke onun göğsünde tüy olaydım sözü öğünme yönünden değildir.

Biri bin istek ve yalvarma ile bir parça rahat ister, “Yarabbi!
İşimi kolaylaştır!”, der, ötekini bırakmazlar ki dışarı çıksın; başına şarap dökerler.

Biri ağlar, bir damla yaş çıkaramaz gözünden.
Ötekini bırakmazlar ki ırmaktan dışarı çıksın.

Bilmiyorum ki namazda ne okuyayım.

Meğer "Fatihasız namaz olmaz" emrine uyayım.

Öteki bir hava tutturur, ilâhi söyler, raks eder.
Gördüm ki, bir sofra getiriyorlar, der.

Eğer başkalarının evine götürüyorlarsa size ne?
Uyuyorsan ne bulursun?

Yücelikler, çekilen emek nispetinde elde edilir.
Yüksek makamlara ermek isteyenlerin geceleri uyanık yatması gerektir.

Yani dileği uğrunda uyumazlar.
Keşke surette uyuyaydık.

Sıcaklığı toprağa bu mertebede verdi.
Ne yüce kudret!

Ben nefsim için ne gibi tasarrufta bulundularsa razıyım.
Size tekrar söylüyorum, mademki biliyorsun, başka söze ne lüzum var?
Size gerekse teni de terk edeyim.


Senin bulduğun dostlara taş bile takat getirmez.

                 ***

MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6

                    ***
Neler öğrendik:

1.   Tanrı emirlerini yerine getiren idarecilerin Tanrı yardımı alarak ve huzur içinde emrinde olanları idare edebileceğini öğrendik.

2.   Bilgi birikimine sahip olmamız ve problemleri çözme deneyimleri yaparak ileride istemediğimiz halde başımıza gelecek olaylarda yok olmamamız için hazırlık yapmamız gerektiğini öğrendik.

3.   Mevcut durumları değerlendirip ileride olacak olayları görüp şimdiden hazırlık yapanların erdemli insan olacağını öğrendik.

4.   Bir işin temeli gerçekleşmedikçe ayrıntılarına sıra gelmeyeceğini öğrendik.

5.   Dalgınlıktan ileri gelen uyuşukluk içinden kurtularak akıl erdirerek anlamamız, bilgilenmemiz, doğru olanı tereddüt etmeden yapmamız gerektiğini öğrendik.

6.   Bedenimizin uyumasına ihtiyacı olduğunu ancak ruhumuzun uykuya ihtiyacı olmadığı için uyanık tutmak gerektiğini öğrendik.

7.   Geriye doğru baktığımız zaman Ebubekir hazretlerinin iyiliği ile anılacaktı, yücelecekti ama Hazreti Muhammet geldi de Tanrı gölgesi (Koruması, yardımı) daha genişledi, daha ileriye uzadı.

8.   Tanrı korumasında olanlarla savaşmanın akılsızlık olduğunu öğrendik.

9.   Halk işinin kolaylaşması için Tanrı’ya yalvardığını öğrendik.

10.                  Tanrı erleri sarhoş edilerek dünya isteklerinden arındırıldıklarını öğrendik.

11.                  Tanrı erlerinin ağlayış içinde olduklarını öğrendik.

12.                  Kendimize gelene ve gelecek olana dikkat etmemiz ve ilgilenmemiz gerektiğini öğrendik.

13.                  Ancak uyanıklık içinde çalışıp çabalamak gerektiğini böylece yüceliklerin elde edildiğini öğrendik.

14.                  Topraktan olmamıza rağmen Tanrı’nın bize yücelikler verdiğini bunun için ruhumuzu uykuya teslim etmememiz gerektiğini öğrendik.

15.                  Bilen kişiye bir şeyi anlatmak gerekmediğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Tanrı inancı olan ruhunu asla uykuya teslim etmez, gözleri kapalı olsa bile görmeye devam eder.

Herhangi bir konuda bilgi edindiğimiz takdirde bu bizim direk olarak işimize yaramasa bile o bilginin aydınlığında bilinçle diğer yapacağımız doğru davranışları seçer ve uygularız.

Vücudumuzun değerine Tanrı ruhundan üfleyerek değer katmış ve bize yücelikler vermiştir.

Bize verilen yüceliği bilmemiz, sahiplenmemiz, bu seviyede davranışlarda bulunmamız gerekiyor.

Bu yücelik bize hisse olarak ve çalışıp çabalama içinde verilecektir.
Tembel oturana, uyuyana veya bu yücelik için çalışmayana verilmez.

Bütün işaretler çalışıp çabalama sonucunda görülür, değeri anlaşılır ve sahip olunur.

Vücut uykusu ile ruhun uykusunu birbirinden ayırarak incelememiz ve anlamamız önemlidir.

Allah’ın doğru yolda olana, kendine doğru gelene  yardım ettiğini öğrendik, anladık.

                                     *
RAVLİ

Popüler Yayınlar