29 Ekim 2012 Pazartesi

ŞEMSİ TEBRİZİ VE MEVLANA HAZRETLERİNE MEKTUP 23

Yanındaki altını her ne kadar inkâr etsen, ben bir şey değilim der, ondan daha yok mu?
Getir, der.

Evvelce sende ondan var idi getir.
Yanında taşıdığın altını inkâr ediyorsun.
O ben bir şey değilim dedi.

 Ondan, o yoktan getir!
Önce ondan sende vardı, ondan getir, dedi.
Evet, dedi, var yokluğu ister mi?

Ben de ağlıyorum, dedi, biri de olmalı ki beni güldürsün.
Şimdi sarhoş olacaksın ki ayılasın.

Ah ve figan çocukların işidir, onlara yaraşır.

Dedi ki: Yol senin gittiğin yoldur.
Benim gittiğim bu yolda her ne kadar bir yol arkadaşım var, ama o da buradan değil.

Şimdi onlar neye yararlar?
Dine yaramazlar, dünyaya yaramazlar.

Soğuk ve donuk şeyler, müsaade et de biraz gönlümü avutayım, senin yanında onlar gerektir.
Yahut onlara sen yaraşırsın!
Siz bizimsiniz, biz de sizin.


Nereden bu söz?

Allah'a ant içerim ki, ne onlar bizimdir, ne de biz onlardanız.
Onun da sakalı var, benim de.

İşte böyle şimdi ne yapalım; ona biri, Yarabbi!
Sana ne dua edeyim; “Yarabbi gönlümün dilediğini ver” diye yalvarır.

Benim gönlüm her şeyi istemez.

Bir derviş dedi ki:
Ben Ebu Abdullah Mustafa Aleyhisselâmdan şunu öğrendim ki, Ebubekir onu bilmez, o belki, Hazreti Mustafa Aleyhisselâmdan öğrenmemiş ve haber vermemiştir.

Benden bunu öğren ki, yemeğin karşısında sabredesin, perhiz edesin ilk işin budur.
Bu nedir zayıflık mıdır?
(M. 245)


                 ***

MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6

                    ***
Neler öğrendik:

1.   Varlıklı olanın yokluğu istemediğini öğrendik.

2.   Ağlamaktan sonra gülmenin geldiğini öğrendik.

3.   Sarhoşluktan sonra ayıklığın geldiğini öğrendik.

4.   Sahip olunanın elden gitmesine çocukların ıstırap ile bağırıp çağırdıklarını öğrendik.

5.   Şems hazretlerinin gittiği yolun doğru olduğunu ancak yol arkadaşlarının eğlenceli olmadıklarını, canlılığı az, uyuşuk (Donuk) olduklarını öğrendik.

6.   Bu yolda yolculuk edeceklerin ilk işi çok istediğimiz, ihtiyaç duyduğumuz bir şeyde perhizi ve onun getirisini yaşayarak anlamamız gerektiğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Mülk Allah’ındır.
(Ev, dükkân, arazi gibi taşınılmaz ve gelir getiren mal)

İstediğine verir veya vermez, verdiğini de istediği zaman alabilir, az verir, çok verir her ne ederse etsin mülkün sahibi olduğu için hüküm de onundur.

Bizim Allah’ın hükmüne razı olmamızdan hoşça karşılamamızdan başka çare yoktur.
Döngü böyledir ve böyle olacaktır.

Sabrı perhiz yoluyla öğrenmemiz ve uygulamamız gerekmektedir.
Sabırlı olan kuvvetlidir.

Çaresizlikten katlanmak sabır değildir.
Ancak ümidi kaybetmeden bekleyiş ve çare arayışı içinde Tanrı yardımı gelene kadar isyan etmeden beklemek gerekmektedir.

 İtiraz etmek, şikâyet etmek, bağırıp çağırmak aslında Allah’ın hükmüne itirazdır, şikâyettir.

Dünya hayatı imtihan yeridir.
Her şekilde imtihan edildiğimizin uyanık ve farkında olmamız gerekir.

 Problemlerin aşılmasında para kolaylık sağladığından bu kolaylığa alışanların parasız olduklarında sudan çıkmış bir balık gibi çırpındıklarına çoğu zaman görürüz.

 Paran varken ye, dostlarına akrabalarına, komşularına yedir.

Nasıl olsa bir zaman sonra elinden tamamı alınacak.

                                  *
Allah’ın bir sıralı bir döngü içinde bir düzenle hükmettiğini gözlemliyoruz.

Yokluktan sonra varlık, varlıktan sonra yokluk gelir ve devam eder.
Karanlıktan sonra aydınlık, aydınlıktan sonra karanlık gelir ve devam eder.

Ağlamaktan sonra gülmek, gülmekten sonra ağlamak gelir ve devam eder.
Bolluktan sonra darlı, darlıktan sonra bolluk gelir ve devam eder.

Sarhoşluktan sonra ayıklık, ayıklıktan sonra sarhoşluk gelir ve devam eder.

                                  *
Yaren,

Dünyalık mal para ve sağlık için kullanılan yokluk anlamı elde olmayıştır.

Yokluk âlemi dediğimiz dünyaya gelen her şeyin önce yokluk âleminde var edildiğini ancak bunun görülmediğini, sonra dünyaya gelerek görünür ve kullanılır görüldüğünü bilmemiz ve birbiri ile karıştırmamamız gerekir.

Yokluk konusunun iyice bilinmesi ve anlaşılması gerekir.
RAVLİ YOKLUK yaz ve Google dan evvelde büyüklerimizin anlatımını okumalısın.

                           *
RAVLİ

Popüler Yayınlar