22 Ekim 2012 Pazartesi

ŞEMSİ TEBRİZİ VE MEVLANA HAZRETLERİNE MEKTUP 16

(M. 236) Hemedanlı Aynulkuzat'tan bir kaç söz anlatırlar.
Adam, olmuş bir şeyi söyledim, ağzım kırılsın keski olmayaydı, dediği için dolu yağmış.
İbni Abbas (Allah ondan razı olsun)'dan da buna benzer sözler iletirler.

Hâlbuki Hazreti Mustafa (Allah'ın selât ve selâmı üzerine olsun) bunlardan apayrı konuşurdu.

Onlar, Hazreti Mustafa’nın sırrına erişemediler ve erişemezler de.
İsa da Musa da o sırrı kavrayamadıklarından dolayı:
"Allah’ım, bizi Muhammed ümmetinden kıl!" diye yalvarmışlardır.

Onların bu can atmaları, hep Hazreti Muhammed'in (S.A.) makamını istedikleri içindir.
Ama bu olmaz.

Kuran’da,
"Sizin ne yaptığınızı bilen ulu yazıcı melekler vardır,"
(K. 82/11) buyrulmuştur.

İyi bir iş işlersen sağ tarafındaki melek, sol tarafındaki meleğin emri ile yazdırır.

Çünkü sol taraftaki melek, düşünceyi, niyeti, iş alanına getirir, yazar.
Yedi yüz kat, hatta sonsuz sevap bile yazar.

Bunların her biri yine Kuran’da:
 Allah'a kavuşmak isteyen, iyi amel (İyi düşünce, iyi iş) işlesin, onun kulluğuna hiç bir kimseyi ortak koşmasın,"
(K. 18/110) anlamındaki ayette işaret olunan tek Allah odur.

 Onun varlığının ötekine faydası yoktur.
"Allah, nuru ile dilediğine hidayet (Hak yoluna, doğru yola) yolunu gösterir," buyrulması da buna delildir.

Kuran’daki vaidler (Birini iyiliğe sevk ve kötülükten uzaklaştırmak için korkutma, yıldırma) ve cezalar, başkaları için ayrılmıştır.

Mutlak ayırıcı olan ulu Allah bağışlayıcıdır da.

                 ***

MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.
ATAÇ yayınları Tasavvuf 6

                    ***
Neler öğrendik:

1.   Ağızlarından çıkan sözlerin kişinin ulaştığı hakikate göre çıkacağını öğrendik.

2.   Hakikatin sırrına ulaşamayan kişiler söylediği sözlerden dolayı pişmanlık duyacaklarını öğrendik.

3.   Hazreti Mustafa’nın sırrına (Makamına) diğer peygamberlerin bile ulaşamadıklarından dolayı Muhammed Mustafa topluluğa katılmak istediklerini öğrendik.

4.   Her insanda iki kâtibin meleği olduğunu ve yaptıklarımızı yazdıklarını öğrendik.

5.   Sağdaki kâtibin meleğinin yapılanı yazdığını öğrendik.

6.   Soldaki kâtibin meleğinin yapılanı değerlendirdiğini, düşünce ve niyete göre sevap miktarını belirlediğini öğrendik.

7.   Sağdaki kâtibin meleği soldaki meleğin verdiği sevap miktarının değerini o yapılan işe yazarak işi tamamlar.

8.   Tanrı’ya kavuşmak isteyenlerin iyi işler ve iyi düşüncelerle uğraşması gerektiğini öğrendik.

9.   İyi düşüncelere ve iyi işler yapmaya çalışmamız gerektiğini öğrendik.

10.                  Tanrı’nın doğru yola yönlendirmesinin kendi tasarrufunda olduğunu öğrendik.

11.                  Tanrı istemedikçe biz birisini doğru yola yönlendiremeyeceğimizi öğrendik.

12.                  Birisini doğru yola yönlendirmek istiyorsak Tanrı’ya dua edip izin vermesini öncelikle istememiz gerektiğini öğrendik.

13.                  Tanrı’nın her kişiyi ve yaptıklarını ayrı-ayrı değerlendirdiğini ve bağışlamasının cezalandırma isteğinden daha güçlü olduğunu öğrendik.

 İşte böyle yaren,

Ulu yazıcı melekleri hakkında halk yanlış bilmektedir.

Sağdaki meleğin iyilikleri, soldaki meleklerin kötülükleri yazdığını bilirler bu yanlıştır.

Sol kâtibin meleği:
Düşüncene ve niyetine göre değerlendirme yapar.
Yasaklanmış olanın tam karşılığını sağdaki meleğe yazdırır.

Kalp kırmada ve kul hakkı yemede pişman olup özür dilediği,
Tanrı’ya tövbe ettiği ve verdiği zararı karşılandığı zaman bunun silinmesini sağdaki kâtibe emrederek sildirir.

Tanrı tarafından mükâfatlandırılacak bir iş yapıldığında düşünce ve yaptığın iyiliğe ayrıca değer katarak 700 misli veya sonsuz mükâfat tespit ederek (Sevap) sağdaki kâtibe miktarı belirterek bildirilerek yazdırılır.

Sağ kâtiben meleği:
Sol kâtibin meleğinin değerlendirmesini kaydeder ve muhafaza eder.

                              *

Her sene kadir gecesi o kişinin genel değerlendirilmesi yapılır.

İyi işler yapana ve iyi düşüncelerde olana Tanrı nuru ile o kişi doğru yola, Hak yoluna kılavuz tayin edilerek Tanrı kendisine yaklaştırır.

Tanrı kendine yaklaşmasını istediği kişiyi Tanrı erlerinden birine dost ederek yolu öğrenmesini sağlar.

Her şeyin doğrusunu Allah bilir.

                                    *

RAVLİ

Popüler Yayınlar