Adam, olmuş bir şeyi söyledim, ağzım kırılsın keski olmayaydı, dediği için dolu yağmış.
İbni Abbas (Allah ondan razı olsun)'dan da buna benzer sözler iletirler.
Hâlbuki Hazreti Mustafa
(Allah'ın selât ve selâmı üzerine olsun) bunlardan apayrı konuşurdu.
Onlar, Hazreti Mustafa’nın
sırrına erişemediler ve erişemezler de.
İsa da Musa da o sırrı
kavrayamadıklarından dolayı: "Allah’ım, bizi Muhammed ümmetinden kıl!" diye yalvarmışlardır.
Onların bu can atmaları, hep
Hazreti Muhammed'in (S.A.) makamını istedikleri içindir.
Ama bu olmaz.
Kuran’da,
"Sizin ne yaptığınızı bilen ulu yazıcı melekler vardır," (K. 82/11) buyrulmuştur.
İyi bir iş işlersen sağ tarafındaki melek, sol tarafındaki meleğin emri
ile yazdırır.
Çünkü sol taraftaki melek, düşünceyi, niyeti, iş alanına getirir, yazar.
Yedi yüz kat, hatta sonsuz sevap bile yazar.
Bunların her biri yine Kuran’da:
“ Allah'a kavuşmak
isteyen, iyi amel (İyi düşünce, iyi iş) işlesin, onun kulluğuna hiç bir kimseyi
ortak koşmasın," (K. 18/110) anlamındaki ayette işaret olunan tek Allah odur.
Kuran’daki vaidler (Birini
iyiliğe sevk ve kötülükten uzaklaştırmak için korkutma, yıldırma) ve cezalar,
başkaları için ayrılmıştır.
Mutlak ayırıcı olan ulu Allah bağışlayıcıdır
da.
***
MAKÂLÂT. Şems-i Tebrizi.
Çeviren Mehmed Nuri Gençosman.ATAÇ yayınları Tasavvuf 6
***
Neler öğrendik:
1.
Ağızlarından
çıkan sözlerin kişinin ulaştığı hakikate göre çıkacağını öğrendik.
2.
Hakikatin sırrına
ulaşamayan kişiler söylediği sözlerden dolayı pişmanlık duyacaklarını öğrendik.
3.
Hazreti
Mustafa’nın sırrına (Makamına) diğer peygamberlerin bile ulaşamadıklarından
dolayı Muhammed Mustafa topluluğa katılmak istediklerini öğrendik.
4.
Her insanda iki
kâtibin meleği olduğunu ve yaptıklarımızı yazdıklarını öğrendik.
5.
Sağdaki kâtibin
meleğinin yapılanı yazdığını öğrendik.
6.
Soldaki kâtibin
meleğinin yapılanı değerlendirdiğini, düşünce ve niyete göre sevap miktarını
belirlediğini öğrendik.
7.
Sağdaki kâtibin
meleği soldaki meleğin verdiği sevap miktarının değerini o yapılan işe yazarak
işi tamamlar.
8.
Tanrı’ya kavuşmak
isteyenlerin iyi işler ve iyi düşüncelerle uğraşması gerektiğini öğrendik.
9.
İyi düşüncelere
ve iyi işler yapmaya çalışmamız gerektiğini öğrendik.
10.
Tanrı’nın doğru
yola yönlendirmesinin kendi tasarrufunda olduğunu öğrendik.
11.
Tanrı istemedikçe
biz birisini doğru yola yönlendiremeyeceğimizi öğrendik.
12.
Birisini doğru
yola yönlendirmek istiyorsak Tanrı’ya dua edip izin vermesini öncelikle
istememiz gerektiğini öğrendik.
13.
Tanrı’nın her
kişiyi ve yaptıklarını ayrı-ayrı değerlendirdiğini ve bağışlamasının
cezalandırma isteğinden daha güçlü olduğunu öğrendik.
Ulu yazıcı melekleri hakkında
halk yanlış bilmektedir.
Sağdaki meleğin iyilikleri,
soldaki meleklerin kötülükleri yazdığını bilirler bu yanlıştır.
Sol kâtibin meleği:
Düşüncene ve niyetine göre
değerlendirme yapar.Yasaklanmış olanın tam karşılığını sağdaki meleğe yazdırır.
Kalp kırmada ve kul hakkı
yemede pişman olup özür dilediği,
Tanrı’ya tövbe ettiği ve verdiği
zararı karşılandığı zaman bunun silinmesini sağdaki kâtibe emrederek sildirir.
Tanrı tarafından
mükâfatlandırılacak bir iş yapıldığında düşünce ve yaptığın iyiliğe ayrıca
değer katarak 700 misli veya sonsuz mükâfat tespit ederek (Sevap) sağdaki
kâtibe miktarı belirterek bildirilerek yazdırılır.
Sağ kâtiben meleği:
Sol kâtibin meleğinin
değerlendirmesini kaydeder ve muhafaza eder.
*
Her sene kadir gecesi o kişinin
genel değerlendirilmesi yapılır.
İyi işler yapana ve iyi
düşüncelerde olana Tanrı nuru ile o kişi doğru yola, Hak yoluna kılavuz tayin
edilerek Tanrı kendisine yaklaştırır.
Tanrı kendine yaklaşmasını
istediği kişiyi Tanrı erlerinden birine dost ederek yolu öğrenmesini sağlar.
Her şeyin doğrusunu
Allah bilir.
*
RAVLİ